FOMO (Fear Of Missing Out)
İnternet Bağımlılığı Sonrası Gelişen Sosyal Medya Hastalığı FOMO (Fear Of Missing Out)
FOMO (fear of missing out) günümüzün yeni hastalıklarından birisidir. Kısaca, gelişmeleri takip edememe kaygısı, gelişmeleri kaçırma korkusu olarak bilinir. Birey herhangi bir gelişmeyi takip etmemenin kendisi için bir eksiklik olduğunu düşünür. Sosyal medyada arkadaşlarının durumlarından haberdar olma isteğine karşı koyamama ve durumları sürekli takip etme isteğinde olma halidir. Artık internet elimizin altında çok kolay ulaşılabilir olduğundan dolayı her şeyi takip etmek için kişiler kendilerini oradan oraya atıyor. Telefonu elinden düşürmüyor. Yolda yürürken, otobüste giderken, arkadaşlarla birlikteyken sürekli telefonunu kontrol etme ihtiyacı duyoyorlar çünkü kendisinin olmadığı ortamlarda daha çok eğlenen insanlar olabilir ve onları görmesi lazım.
Gelişen sosyal medya insanların hayatında bir sanal ortamın ortaya çıkmasına neden oldu. Bu sanal ortamlar ise insanları sahte bir sosyalliğin içine soktu. İnsanlar gerçek hayatta bulamadıkları arkadaşları, sosyal çevreleri buralarda buldular. Bu yüzden dolayıdır ki, sosyal medya psikolojik sorunlara yol açan çeşitli hastalıklara da yol açtı. Kullanıcıların bir kısmı, gündemi kaçırma korkusu nedeniyle sürekli sosyal medyada kalıyor, online değilken bile bir şey kaçırırsam endişesi yaşıyor. Aslında FOMO’ya yalnızca sosyal medya değil, TV, bilgisayar ve cep telefonu üzerinden yapılan birçok şey de neden oluyor.
ABD’de ki, Amerikan Psikiyatri Birliği‘nin FOMO ile ilgili yaptığı araştırma çarpıcı sonuçları ortaya koydu. Sosyal medya kullanan 11-55 yaş grubu arasındaki 1.200 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, kullanıcıların %40‘ı bir şeyleri kaçırdığını düşünerek sürekli sosyal medya kullanma ihtiyacı hissediyor. Uzmanlar çağın hastalığı olarak gördükleri FOMO’nun gün geçtikçe arttığına dikkat çekerek, insanları bilinçlendirilmesi ve bazı önlemlerin alınması gerektiği konusunda hemfikirler.
Fomo tek başına görülen bir hastalık değildir yanında nomofobi de görülmektedir. Nomofobi ise cep telefonu ile bağlantıyı kaybetme korkusudur. Telefonun şarjının bitmesinin korkusu, internetin kesilmesi tedirginliği veya telefonsuz kaldığımızda sudan çıkmış balığa dönmemiz ve telefonumuza yeniden kavuştuğumuzda hissettiğimiz o mutluluk, rahatlama duygularının sebebi de aslında FOMO.
Fomo’nun nedenleri arasında gelişen sosyal medya hesaplarının hayatımızın bir parçası haline gelmesi ve bunlara ulaşımımızın çok kolay olması gösterilebilir. Fomo’nun belirtileri; sürekli sosyal medyaya girme isteği, sürekli paylaşım yapma isteği, sürekli bir kişiyi, sayfayı veya grubu takip etme isteği ve günde 1 saatten fazla sosyal medyada vakit geçirmedir. Kişi eğer bu belirtileri gösteriyorsa fomo hastalığına yakalanmış demektir.
Fomo yüzünden sergilenen tavırlar, bağımlılıktan dolayı gösterilen kriterlerle yüksek oranda uyuşuyor. Madde bağımlılığında görülen tolerans geliştirme (doz arttırma), yoksunluk gösterme, düşündüğünden daha fazla maruz kalma, sosyal, kültürel ve kişisel etkinliklerin azalması, fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlarla karşılaşma gibi göstergeler, FOMO’ya bağlı davranışlarda da karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla, Fomo ile sosyal medya bağımlısı bireyler haline dönüşüyoruz.
FOMO’ya bağlı olarak uyku ve yeme bozuklukları, odaklanma sorunu, organizasyonel dağınıklık (plan-program yapamama), anksiyete, mutsuzluk, umutsuzluk, sosyal geri çekilme, özgüven kaybı, ilişkilerde sorun yaşama ve depresyon gibi pek çok olumsuz etkiden bahsetmek mümkün. Kişi, bilinç kontrolünü -diğer bağımlılıklarda olduğu gibi- yitirdiği için doğru karar verme ve doğru olanı yapma gibi muhakemeye ve iradeye dayalı yetkinliklerini kaybediyor.
Fomo hastalığına yakalandıysanız ya da olabileceğinizi düşünüyorsanız bazı yöntemleri uygulayarak bu hastalıktan kurtulabilirsiniz. Bunun için, teknolojik cihazların kullanımının azaltılması, internette kalma süresinin azaltılmasına yönelik yöntemler sorunu ortadan kaldırmaya faydalı olacaktır. Kademeli olarak TV izlemenin, bilgisayar kullanımının, internette kalma süresinin azaltılması önerilmektedir. Burada kademeli olarak yapmak çok önemli bir nokta çünkü eğer kişi birden bırakmaya çalışırsa sonrasında kişi sosyal medya hesaplarını daha sık kontrol edebilir. Bu durumda da fomo hastalığını yok etmek yerine pekiştirebilir. Bu ihtiyaçların baskılanması için çeşitli sportif faaliyetler, kitap okuma, balık tutma, doğada yürüyüş yapma, arkadaşlarla bir araya gelme, aile bireyleriyle sohbet etmek gibi yöntemler oldukça yararlı olacaktır. Sosyal medyada gezinirken kişiler kendilerine sanal bir “andayım” algısı yaratırlar. Gerçek anlamda anda olmak ve an’ı tecrübe etmek için farkındalık egzersizleri yapın.
Bütün bunların yanında, eğer FOMO ile baş edemeyeceğinizi düşünüyorsanız, kaygınızın arttığını veya depresyon belirtileri gösterdiğinizi düşünüyorsanız bir uzmandan destek almalısınız. Sanal ortamdan çıkıp bir uzmanla yüz yüze konuşmak size iyi gelecektir.

Yrd. Doç. Dr. Ömer Akgül
Ruh Sağlığı Derneği Genel Başkanı
omer.akgul@KimPsikoloji.com

Kategoriler: HABERLER