ARAŞTIRMA DEVAM EDİYOR.
AŞAĞIDA ARA SONUÇLARA ULAŞABİLİRSİNİZ.
KESİN SONUÇLAR YAKINDA…

Eğer ruh sağlığı uzmanı iseniz
araştırmaya katılmak için
araştırmanın ara sonuçlarını incelemeden önce
lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayarak
araştırmamıza katılınız.
Ara sonuçları inceledikten sonra
lütfen formu doldurmayınız.

bit.ly/psydizi


Son zamanlar popüler olan psikolojik temalı dizilerin ruh sağlığı branşlarıyla ilgili algıyı nasıl etkilediğini incelemek amacıyla Sağlık Bilimleri Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Doç. Dr. Ekmel Geçer, Sakarya Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Fatih Bal ve Ruh Sağlığı Derneğinden Dr. Öğretim Üyesi Ömer Akgül tarafından “Psikoloji Dizileri, Psikologlar ve Terapi ile ilgili meslek algısı” ile ilgili yapılan araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı.

Dizilerin toplum ruh sağlığına olumlu katkısı olması beklenirken psikologlar böyle düşünmüyor. Araştırmaya katılan 800’e yakın ruh sağlığı uzmanı psikoloji dizilerinden şikayetçi.

Psikologlar “dizi psikologlarını” yetersiz buldu.

Medyada artan “psikoloji içerikli yapımlar” ile ilgili psikologların görüşleri alındığı, bu yapımları seyreden izleyicilerin terapi alma davranışlarındaki değişimler sorgulandığı ve terapi süreçlerindeki değişimler incelendiği bu araştırmada ruh sağlığı uzmanları dizilerin notunu verdi.

Psikoloji dizilerinin karnesi zayıf çıktı.

Araştırmaya katılan uzmanların ifade ettikleri bir kaç ifade olduğu gibi aşağıda yansıtıldı:

  • Güzel bir araştırma olmuş umarım Türk dizilerindeki psikolog canlandırmalarına yol gösterir zira çarpık bir algı oluşturuluyor toplum gözünde.
  • Toplumsal olarak önyargı barındıran alanımıza dair yapımlarda etik ilkeler ve toplumsal fayda ön planda olması gerekiyor. Dramdan beslenen patolojileri pekiştirmenin kimseye faydası olmadığı gibi bu tür yayınlar terapist kimliğini yanlış yansıtarak ya önyargıyı artırıyor ya da danışanların seansı yönetmeye çalışmalarına yol açıyor.
  • Toplumun bu tarz dizilerde neler hissettiğinin anlaşması açısından güzel bir çalışma olmuş. Lakin dizilerde bahsedilen psikolojik sorunlar eksik yada yanlış bir şekilde değinilmiş. Bu açıdan seyircilere yanlış bir imaj oluşturmaktadır. Her ne kadar psikolojik rahatsızlıkları doğru yansıtsada eksikler mevcut.
  • lütfen artık psikoloji ve mezunları için birsey yapılsın hicbirsey dizilerdeki gibi değil
  • Terapi odasında aslında ne olduğunu biz bile bilmiyorken bu dizileri izleyerek ileride yanlış tepkilerde bulunmak istemiyorum. Diziler daha çok insan hayatlarındaki acı yönlere odaklanıyorlar ama gerçekten terapi odasındaki bir konuşma süreci benim daha çok merak ettiğim bir konu.
  • psikolojik diziler halkımızın terapiye olan algısını olumlu yönde değiştirse de bunun kontrolu yapılmalı. örneğin kırmızı odada çok yanlışlıklar var.
  • Dizisi çok yasası yok
  • Öncelikle selam. Umarım iyisiniz. Güzel bir alan ele aldınız. Zaten incelemişssiniz sadece bir şey ekleyecem. Mesela, danışanlarım kırmızı oda izliyor ve düşünüyorki bende onu kucaklamalıyım)) ve ya gözlerim yaşla dolmalı (tamam karşı aktarım ola bilir amma ben o seansın içində seans bitdikden sonra o duygularımı çalışıb diger seansa götürmem. ve ya danışanım annesini itirmiş 10 üzerinden 10 bal üzgün, bana anlatıyor bende 20 bal üzülüyorum, o ister ki bende 10 üzerinden 9 üzüleyim) yani dizilerde bazı şeyler çok abartılmış ve gerçek terapi seansı ile hiç alakası yok. Terapi eylence yeri deyil, tamam iyi hiss ede bilirde amma her seansda iyi hiss etmeyecek derin kötü duyguları daha çok olucak. Çok oldu😊 Yani, diziler bir yandan farkındalık yaratıyor diger yandan yalnış, abartılmış mesajlar veriyor. Teşekkür ediyorum.
  • Kesinlikle araştırılması gereken bir konuydu, emeğini ortaya koyan herkese teşekkürler.
  • Dizi ismi belirtmeniz güzel olabilirdi çünkü tvde yayınlanmayan bazı dizi ve filmler gerçekten psikolojiyi en berbat şekilde yansıtıyor. Toplumsal sorunlara değinmek yerine toplumsal sorunlu kalıpları derinleştiriyor.
  • Etrafimda bu tür dizileri izleyen insanların kendilerini dinlemeye ve sorgulamaya başladığını gördüm ancak çoğu zaman doğal olarak yanlış çıkarımlarda bulunuyorlar yahut hatalarının tüm sebebini çocukluklarına atarak bu davranışlarının sorumluluğunu üzerlerinden atıyorlar. Aynı zamanda etrafındaki insanlara da teşhisler koymaya başlıyorlar.
  • Dizilerde gördükleri yaklaşım dışında bir yaklaşımla karşılaşan danışanlar terapiye daha mesafeli yaklaşıyorlar. Benzer durumda olanlar dizilerde gördükleri danışanların davranış değişimlerinin kendilerinden de beklendiğini düşünüyorlar. En önemlisi ise terapinin uzaması her seansı sansasyonel geçen dizi terapilerini izleyen danışanların terapiye olan inancını sarsıyor.
  • Böyle bir araştırma yaptığınız için öncelikle teşekkürler. Sosyal medyada gönderilerin altındaki yorumları çok fazla okurum ve bu platformlarda insanların psikolojik dizilerden oldukça etkilendiklerini gördüm ancak terapi ortamını tamamen sempatiye dayalı sohbet ortamı olarak algıladıklarını fark ettim. Halkın genelde bu durumun yanlış olduğunu söyleyen ruh sağlığı uzmanlarına karşı olumsuz yorumlarda bulunduklarını da gördüm. Tabi ki insanları bu yanlış algıya iten de bu dizilerde yansıtılan terapi ortamı ve çizilen ruh sağlığı uzmanı profili. Bu durumdan oldukça rahatsızdım. O yüzden bu araştırmayı yapmanıza sevindim.
  • Öncelikle araştırma konusu son zamanlarda son zamanalarda popüler olan psikolojik diziler için son derece ilgi çekici bir konu olmuş. Bu diziler hakkındaki fikrim ise diziler sayesinde insanlardaki farkındalık seviyesi her ne kadar artıyor olsa da bu farkındalığın toplumun eğitimin seviyesine göre değiştiğini görüyorum.Toplumun bazi kesimlerinin dizilerdeki tiplerle özdesim kurup mağdur rolünü benimsediklerini gozlemlerken bazı kesimlerde ise bu tipe karşı savunma mekanizmalarını devreye sokup kendilerinin o kadar olmadığını sayıp yok sayma eğilimleri olduğunu gözlemledim. Böyle bir çalışma için teşekkür ediyor ve sonucunu heyecanla bekliyorum, iyi çalışmalar 🙂
  • Televizyon dizileri ile farkındalık sahibi bir akıl sağlığı uzmanıyla görüşmek isteyen yakınlarım oldu, lakin bunlar hep yanlış algılar üzerine kurulu farkındalıklardı. İki seans içerisinde mucize bekleyen, ilaç karşıtı, uzmanlarla terapist- danışan ilişkisinden çok ebeveyn-çocuk ilişkisi bekleyen ve çevrelerinde bunu gizlemeye hala devam eden tutumlar sergilediler. Aynı zamanda akıl sağlığı çalışanları-uzmanlarını da bir ‘ağlama duvarı’ sembolüne dönüştürdüler, hikayeni anlat ve iyileş olarak gördüklerinden de akıl sağlığına kavuşma sürecinin uzunluğu ve dolambaçlılığı hakkında bilgisiz olmaları onlarda izler bıraktı. Evet, ortada bir etki var fakat bu etki daha güzel ve daha bilinçli yönetilebilir. Araştırmanızda başarılar
  • Gözlemlerim dizilerin az da olsa psikolog görünümünü iyileştirmiş durumda olduğu yönünde ama izlediğim kadarıyla çok abartılı danışan tipleriyle deli doktoru imgesini pekiştirmekte.
  • Merak ettiğim güzel bi konuydu, çalışmanın sonucunu merakla beklemekteyim. İyi çalışmalar.

Yarım doktor candan, yarım hoca imandan ederse yarım psikolog neyden eder?

Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ömer Akgül; dizilerdeki yanlış uygulamaların hem meslektaşlarımızı hem de danışanlarımızı olumsuz etkiliyor gözüktüğünü bulguladıklarını ifade etti. Tüm tarafların bu konuları dikkatlice işlemesi gerektiğini belirtti.

Gerçek seanslar akademi.kimpsikoloji.com da.

Ruh Sağlığı Derneği’nin ülkemize kazandırdığı psikoterapi video veri tabanında; dünyaca meşhur terapi kuramlarının duayenleri, kurucuları ve yaşayan en önemli temsilcilerinin psikoterapi seanslarına ait gerçek vakaların terapi videolarının yer aldığı platformda psikologlar gerçek terapiyi izleyebiliyorlar, üniversitede aldıkları teorik bilgileri pekiştirebiliyorlar.

Araştırmaya kimler katıldı

Psikoloji dizileri önemli, ehil ellerden çıkmalı.

Ruh sağlığı uzmanları psikolojik dizilerinin varlığının toplum ruh sağlığının güçlendirilmesi açısından önemli bir faktör olduğunu da düşünüyorlar. Psikoloji dizilerinin varlığından memnunlar. Sadece ve sadece etik ilkelerin popülere kurban edilmemesi hususun altını çiziyorlar.

Psikologlardan psikoloji dizilerine sarı kart.

Psikoloji dizileri sosyolojik bir araca dönüşüyor.

Psikoloji dizileri yalnız olmadığımız duygusunu besliyor.

Psikoloji dizilerimizi duygularımızla mı oynuyor?

Medya alışkanlıklarımız ciddi oranda değişiyor

Digital platformlar ve internet %80 hakim. TV can çekişiyor. Geleneksel medya yok oluyor.

Ayrıntılar yakında.

Araştırmacılar

Doç. Dr. Ekmel GEÇER – ekmel.gecer@sbu.edu.tr
Dr. Öğretim Üyesi Fatih BAL – fatihbal@sakarya.edu.tr
Dr. Öğretim Üyesi Ömer AKGUL – omer.akgul@kimpsikoloji.com

Kategoriler: DERNEK