Ruh Sağlığı Derneği uzmanlarından  Şeyma KAPLAN- Psikolojik Danışman, UzmanPsikolog, Aile Danışmanı, Boşanma Terapisti– SosyalUp Yazılı Röportajı

  1. Ruh sağlığı toplumda akıl sağlığıyla karıştırılabiliyor. Ruh sağlığı tam olarak nedir?

Sağlık, bedensel, ruhsal ve toplumsal iyilik hali olarak tanımlanır. Bu çok genel tanımdır. Her belirti bir hastalık değildir, eğer her belirtiyi bir hastalık olarak düşünecek olursak hiç kimsenin sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz. Ruh sağlığı ve akıl sağlığı bağlantılıdır; fakat tek belirleyicisi değildir.  Çünkü ruh sağlığının tanımını yapmak akıl sağlığına göre daha güçtür. Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır. Yerinde, zamanında ve yeteri kadar kavramlarını hayatının her alanında yaşayabilen kişi ruh sağlığına sahiptir diyebiliriz. Bunları örneklerle düşündüğümüzde daha açık olacaktır.

  • İnsanlar zaman zaman zor dönemlerden geçebiliyorlar fakat bu ruh sağlıklarının yerinde olmadığı anlamına gelmiyor. Ruh sağlığımızın bozulmaya başladığını ve destek almamız gerektiğini nasıl belirtilerle anlarız?

Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve diğer insanlarla uyum ve denge içinde olmasıdır. Bu uyum kati kurallara bağlı olmayıp değişkenlik ve belli ölçülerde esneklik taşır. Hemen akla ruh sağlığı yerinde olan bir kişi ne gibi özellikler taşır sorusu gelir.

•          Kişinin kendi kendisi ile uyumlu olması, nedeni belli olmayan ve uzun süren kuruntu, kaygı korku ve kuşkulardan uzak olması.

•          Kişi yakin ve uzak çevre ile sağlıklı bir ilişki ve iletişim kurabilmelidir.

•          Kişi yakin ve uzak çevre ilişkileri dışında saygı duymalı, sevebilmeli bunun karşılığında saygı duyulan sevilen bir kişi olabilmelidir.

•          Kendine güvenmeli, yetenekleri, özellikleri, gruba göre artı ve eksileri ile kendini değerlendirebilmeli ve kabul etmelidir.

•          Toplumda bir yeri olmalı, iş yapmalı, başarmalı ve başarıları ile mutlu olmalı, daha iyiye ulaşmak için çaba göstermelidir.

•          Gelecek için gerçekçi planları olmalı, bunlara ulaşma çabası içinde olmalı eğer bu amaçlara ulaşamazsa yerine geçebilecek yeni planlar yapabilmelidir.

•          Karşılaştığı engeller karşısında yılmamalı, bunlarla bas etme gücü olmalıdır.

•          Bağımsız karar verme ve uygulama yetisi olmalıdır.

•          İçine bulunduğu toplum ile uyum içinde olan inanç ve değer yargılarına sahip olmalıdır. Kişi her şeyi zamanında yapma becerisine sahip olmalı, Eğlenme, dinlenme sosyal aktivitelere katılma, kendini geliştirme için zaman ayırabilmelidir.

Değindiğim özelliklerle ilgili sorunlar yaşanıyor ve uyum güçlüğü yaşanmaya başlanmışsa ruh sağlığı alanında uzmanlığını yapmış Psikolojik danışman; psikolog ya da psikiyatristlerden destek alınması önemli ve gereklidir.  Alacağınız destek yaşadığınız güçlüğü aşma ve/ veya kabul etme açısından destek olacağı gibi kendinizi tanımanızı ve anlamanızı da sağlayacaktır. Bunun yanında topluma, yaşantınıza yani hayatın getirdiklerine uyum sağlamanızı kolaylaştıracaktır.

  • Ruh Sağlığı Derneği olarak güncel çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Derneğimizin Amacı

Derneğimiz  kültürel, sosyal, yerel ve ahlaki değerlerimizi evrensel ve bilimsel ilkelerle bütünleştirerek ruh sağlığı ile ilgili hususlarda bireysel ve toplumsal farkındalığı arttırmayı, ruh sağlığını korumayı, güçlendirmeyi, iyileştirmeyi amaçlamaktadır.

Bu maksatla ruh sağlığı ile ilgili branşlarda (psikiyatri, psikoloji, pedagoji, soysal hizmet uzmanlığı, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, eğitimde psikolojik hizmetler,  eğitim bilimleri, özel eğitim, vb ilgili bilimler) hizmet veren uzman ve öğrenciler başta olmak üzere ruh sağlığı hizmeti alan, alması gereken kişi veya kurumlara yönelik her türlü faaliyeti yapmak üzere dernekçe sürdürülecek çalışma konuları ve biçimleri şunlardır:

  • Ruh sağlığı ile ilgili sağlık, eğitim, endüstri, işletme, hukuk, güvenlik, din, dil, iletişim, sosyal hizmetler, siyaset, sanat, spor vb branşlarda disiplinler arası çalışmalarla ruh sağlığına her türlü katkıyı sağlamak,
  • Mensuplarının mesleklerini daha verimli icra edebilmesi için gerekli her türlü çalışmayı yapmak; mesleki yetkinlik, beceri, bilgi, tutum, tecrübe ve donanımlarını geliştirmek, kariyer istihdam hizmetleri sunmak, mesleki sorunları tespit edip çözümler gerçekleştirmek, mesleğin ve meslek elemanlarının saygınlığını arttırmak ve mensuplarının özlük haklarına ilişkin her türlü çalışmayı yapmak,
  • Bu çerçevede mesleki yetkinliklerle ilgili kriterleri belirlemek, belgelemek, kalite standartlarını ve etik kodları geliştirmek, mesleğin sınır ve sorumluluklarını tayin etmek, mesleğe aykırı tutum ve davranışları ilgili makamlara bildirmek, mesleki denetimler yapmak, akreditasyon oluşturmak ile ilgili çalışmalar yapmak,
  • Mensuplarını dernek çatısı veya mevzuat çerçevesinde oluşturulmuş her türlü resmi veya özel kurum, kuruluş ve yapılanma çerçevesinde örgütlemek; bu çerçevede oda, sendika çalışmalarını desteklemek,
  • Mensuplarının dernek bünyesinde ve sair alanlarda yaptığı çalışmaların fikri mülkiyet hususundaki haklarının temini, korunması ve varsa onlara yönelik tecavüzlerin sona erdirilmesi hususunda her türlü çalışmayı yapmak,
  • Belirtilen alanlarda her türlü bilimsel çalışmayı yapmak, yapılmış bulunan çalışmaları mevzuat çerçevesinde ilgili makamlarla paylaşmak, mevzuat değişikliği hakkında faaliyet yapmak, önerileri pratikte uygulamak, ruh sağlığı alanı ile ilgili kurullarda, alınacak kararlarda meslek alanını temsilen görev almak ve üyelerinin görevlendirilmesini sağlamak,
  • İlgili alanlarda hizmet alması gereken kişi ve kurumları tespit etmek, bunların haklarını belirlemek, bunlarla ilgili her türlü araştırma inceleme raporlama yapmak, istatistik veri sağlamak, bilimsel araştırma ve çalışmalar yapmak, her türlü hizmeti vermek, verdirmek, danışmanlık ve tedavi hizmetleri sunmak, bireysel ve grup etkinlikleri oluşturmak,
  • Kurs, seminer, konferans, sempozyum, fuar, kongre ve panel gibi çalışma ve etkinlikler organize etmek,  organize edilmiş olanlara katılmak,
  • Farklı dillerde yayınlanan bülten, kitap, rapor, monograf, derleme ve dergi ve her türlü yayını çevirmek ve ülkemize kazandırmak,
  • Amacın gerçekleştirilmesi için mesleki anlamda faydalı her türlü yazılı, görsel ve işitsel ürünü oluşturmak, geliştirmek, yurtiçi ve yurtdışı çalışmalarında paylaşmak; gerekli her türlü ürünü yurt içinden veya yurt dışından temin etmek, dokümantasyon merkezi oluşturmak; çalışmalarını duyurmak için amaçları doğrultusunda gazete, dergi, kitap gibi yayınlar ile üyelerine dağıtmak üzere çalışma ve bilgilendirme bültenleri; ilgili internet siteleri ile sosyal paylaşım siteleri üzerinden bunları yayınlamak,
  • Uluslararası faaliyette bulunmak, yurt dışındaki dernek veya kuruluşlara üye olmak ve bu kuruluşlarla proje bazında ortak çalışmalar yapmak veya yardımlaşmak, ulusal ve uluslararası her türlü etkinliğe katılmak, organize etmek,
  • Amacın gerçekleştirilmesi için gerek görülmesi halinde, 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, kamu kurum ve kuruluşları veya diğer derneklerle veya vakıf, sendika ve benzeri kuruluşlarla görev alanlarına giren konularda ortak projeler yürütmek, platformlar oluşturmak, yurt içi ve yurtdışı fonlarını değerlendirmek,
  • Amacın gerçekleştirilmesi için gerek görülmesi durumunda vakıf kurmak, federasyon kurmak veya kurulu bir federasyona katılmak, gerekli izin alınarak derneklerin izinle kurabileceği tesisleri kurmak,
  • Tüzük amaçlarının gerçekleştirilmesi için ihtiyaç duyduğu gelirleri temin etmek amacıyla iktisadi, ticari ve sanayi işletmeler, eğitim, araştırma merkezleri, üniversite kurmak ve işletmek, bu çerçevede hastane, klinik ve muayenehane kurmak, işletmek,
  • Dernek faaliyetleri için ihtiyaç duyulan taşınır, taşınmaz mal satın almak, satmak, kiralamak, kiraya vermek ve taşınmazlar üzerinde ayni hak tesis etmek,
  • Üyelerinin yararlanmaları ve boş zamanlarını değerlendirebilmeleri için lokal açmak, sosyal ve kültürel tesisler kurmak ve bunları tefriş etmek,
  • Üyeleri arasında beşeri münasebetlerin geliştirilmesi ve devam ettirilmesi için yemekli toplantılar, konser, balo, tiyatro, sergi, spor, gezi ve eğlenceli etkinlikler vb. düzenlemek ve veya üyelerinin bu tür etkinliklerden yararlanmalarını sağlamak,
  • Dernek üyelerinin yiyecek, giyecek gibi zaruri ihtiyaç maddelerini ve diğer mal ve hizmetlerle kısa vadeli kredi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sandık kurmak,
  • İlgili branşlarda öğrencilere her türlü desteği sağlamak; bu çerçevede eğitim, kaynak ve yardımcı her türlü malzeme temin etmek, burs gibi her türlü imkanı temin ve icra etmek, yurtdışına öğrenci göndermek veya yurtdışından öğrenci getirmek,
  • Gerekli izinler alınmak şartıyla yardım toplama faaliyetlerinde bulunmak ve yurt içinden ve yurt dışından bağış kabul etmek,
  • Derneğimizin amacını gerçekleştirmek üzere, benzer amaçlı derneklerden, işçi ve işveren sendikalarından ve mesleki kuruluşlardan maddi yardım almak ve adı geçen kurumlara maddi yardımda bulunmak,
  • Kamu yararına dernek statüsü kazanarak faaliyetlerini daha geniş kitlelere duyurmak,
  • Kültürel ve sosyal etkinlikler düzenlemek,
  • Amaca matuf her türlü çalışmayı yapmak,

10 Ekim Ruh Sağlığı Günü kapsamında derneğimizin meslektaşlarımız için hazırladıkları programlar ve çekilişler olacak. Buradan da tüm meslektaşlarımızın 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nü kutluyoruz.

  • Pandemi süreci yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum fark etmeksizin herkesi etkiledi. Bu dönemde bazı araştırmalar gerçekleştirdiniz. Bu araştırmalara göre insanların ruh sağlığının nasıl etkilendiğini değerlendirebilir misiniz?

Ocak ayından itibaren covid-19 meselesini sıkı takipteyiz. 3 çalışmamız uluslararası bilimsel yayınlarda yerini aldı. 4 tanesi onay aşamasında. Malumunuz bu alanda çalışan araştırmacılar için literatür henüz pek geniş değil. Konuyla ilgili kendi bilimsel yayınlarımızı derneğimizin internet sitesine yüklemiş olduk. Bunun dışında online seanslara başladık ve karantina döneminde vaka analizi videolarımızı ücretsiz olarak takipçilerimize açtık. Yine sosyal medyadan sayısız seminerler yaptık ve bu seminerler sadece pandemi ile ilgili değildi. Genel ruh sağlığı alanında psikoloji ile ilgilenen tüm katılımcılarımza sunmuş olduk. Bu çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz ara vermeden. Yüz yüze eğitimlerimiz de normalleşme süreciyle başladı fakat online eğitimlere de devam ediyoruz.

Ayrıca pandemi sürecinde ‘Salgın hastalıklarla mücadelede tıbbi müdehaleler kadar psikolojik ve sosyolojik dokunuşlar da önemlidir. Hastalık herkese bulaşmayacak ama korkusu maalesef herkese psikolojik olarak bulaştı. Ümitsizlik, karamsarlık, yaşam sevincinin kaybı vb şekilde bulaşan bu psikolojik enfeksiyon ve korona virüsü gittikten sonra bile travma olarak ruhumuzdaki hasarıyla devam edecek. Ve en çok etkilenenler çocuklarımız olacak.’ Diyerek çocukları evde destekleyebilecek örnek aktiviteler paylaştık. Bu etkinliklerden yola çıkarak yaş almış büyüklerimizin de karantinada içi kararmasın diye 65 yaş üzeri için de yazılar hazırlayıp paylaştık. 18 yaş altı ve 65 yaş üzeri kişilerin karantina durumunu yaşaması ekstra kaygı ve korku yaratsa da tüm insanların pandemiden etkilendiği; virüs salgını sürecinin belirsizliği yüksek oranda kaygıya sebep olduğu gözlemlendi. Zaman geçtikçe psikolojik sağlamlığı yüksek olan kişilerin uyum sağlama konusunda daha az zorlandığı gözlemlendi.

Bir de fiziksel mesafe kavramının sosyal mesafe olarak ifade edilmesinin insanlardan uzak durmak ya da sosyalleşme yasağı gibi algılanmasına da sebep oldu. Halbuki anlatılmaya çalışılan fiziksel mesafeydi. Telefon ya da ekranlar aracılığıyla iletişim devam edecekti. Vurgulanan şey iletişimi kesmek gerekliliği gibi algılanması da belirsiz bir kaygı ve üzüntü yaratmış olabilir diye düşünüyorum. Belirsizliklere tahammülümüzün artırılması ve psikolojik sağlamlığımızın güçlendirilmesi bu süreçte bir kez daha önem kazanmış oldu.

  • Salgınla birlikte terapiler de çevrimiçi olarak gerçekleşmeye başladı. Bu terapilerle ilgili danışanların kaygıları oldu mu? Çevrimiçi terapiler, yüz yüze terapiler kadar etkili mi?

Evet pandemi her alanda etkilediği gibi bizleri yani ruh sağlığı çalışanlarını da etkiledi. Seanslarımızı online olarak gerçekleştirmeye başladık. Fakat oyun terapisinin doğası gereği yüz yüze olması ve çocukla bire bir etkileşim gerektirmesi sebebiyle bir kaç ay ara vermek zorunda kaldığımız çocuk danışanlarımız oldu. Normalleşme süreciyle yeniden başladık fakat pandemide karantina sürecinde aileler aracılığı ile destek olmakla yetinmek durumunda kaldık.

Yetişkinlerle yaptığımız online seanslar başlangıçta alıştığımızdan faklı olduğu için yapay gelmekteydi; fakat zaman bu durumu da normalleştirdi ve uyum sağladık. Hala online devam etmek isteyen danışanlarımız var; çünkü İstanbul trafiği nedeniyle online seanslar daha pratik bulunmaya başlandı. Her ne kadar zorunlu bir süreç olarak olumsuz bir deneyim olarak algılansa da seansların online evinin konforunda oluşu bazı danışanlarımız için keyif veren bir duruma dönüştü. Bizler de danışanlarımızın talepleri doğrultusunda online seans alternatifini kullanmaya başladık ve devam ediyoruz.

Kategoriler: DUYURULAR