Sosyal hizmet meslek ve disiplini, sosyal refah kurumunun insan yaşamı içerisinde artan düzeyde işlevsellik kazanmasının ürünüdür. Tarihsel olarak bakıldığında, sosyal hizmetin bir meslek ve disiplin olarak sosyal refah sistemi içinde yerini alması, sosyal refah kurumunun gelişmesinden sonra gerçekleşmiştir. Sosyal hizmet neden sosyal refah alanında yer alan pek çok meslekten daha sonra tarih sahnesine çıkmıştır? Esasen bu soruya verilecek yanıt önemli ölçüde sosyal hizmetin kimliğine de ışık tutacaktır.

Bilindiği üzere, toplumsal yaşamda pek çok meslek insanların sosyal refahının sağlanmasında çeşitli işlevleri yerine getirmektedir.. Örneğin, eğitim alanında öğretmenler yeni nesillerin çağın gereklerine uygun olarak eğitilmelerine, sağlık alanında hemşireler hastaların bakımı ve sağlıklarının korunmasına, beslenme konusunda beslenme ve diyetetik uzmanları, ruhsal sorunları olan bireylerin sağaltımı noktasında psikiyatrlar, psikologlar, gibi pek çok meslek çeşitli işlevleri yerine görmektedir. Sosyal hizmet meslek ve disiplini kimilerine göre uygulamalı sosyal bilimi (applied social science) tüm bu mesleklerden daha sonra tarih sahnesine çıkmıştır. Acaba neden? Bu soruyu yanıtlayabilmek için yalın bir örnek verelim. Acaba sosyal hizmet mesleği olmasa idi, yoksul bir ailede büyüyen, okul başarısızlığının nedenleri aile içi iletişimsizlik, yoksulluk kaynaklı olarak okul araç ve gereçlerini temin edememe, sağlık sorunları ile baş edebilme noktasında gerekli toplumsal kaynaklara ulaşamayan bir gence kim yardım edecekti? Ya da eşi hapiste olan, çocukları ile iletişim kuramama nedeni ile çocukları suç işlemeye yönelebilecek, istihdam ve toplumsal yaşama katılamayan bir engelli kadının yaşamının pek çok boyutunu saran sorun ve ihtiyaçları ile hangi meslek ilgilenecekti?

Daha açık bir deyişle, sosyal refah alanında yer alan her mesleğin kendine özel bir alanı ve sınırları vardır. Bir eğitimci, çocukların eğitim ihtiyacı, bir hemşire sağlık gereksinimi, bir avukat yasal sorunlar ile uğraşır. Oysa, insan yaşamı tüm boyutları ile bir bütündür, insanlar çeşitli sorunları aynı anda yaşarlar. İşte sosyal hizmet, sosyal refah alanında yer alan tüm mesleklerin bir boyutu ile ilgilendiği insanlara bir bütün olarak bakma, sorun ve ihtiyaçlarını bir bütün olarak görüp bu anlamda mesleki müdahaleler geliştirme ihtiyacından doğmuştur. Böyle bir ele alış geliştirilmese idi insan yaşamında yer alan sorun ve ihtiyaçlara bir bütün olarak bakılamayacak, adeta insanlar yaşamlarının çeşitli boyutlarında yer alan sorunlar tek tek parçacı bir yaklaşımla ele alındığında fonksiyonellikleri sağlanacak “mekanik aygıtlar” olarak görülecekti. Sosyal hizmete ihtiyaç duyulmasını, refah sistemi içinde yer alan hizmetlerin, belirli bir gelişme aşamasında, mekanik düzenlemelerden çok insancıl değerleri gerektirmesi, hizmetlerin amacına ulaşabilmesi için bir takım bilgi, beceri ve davranışların gerekli olduğuna dair oluşan yaygın inanç sağlamıştır.

Sosyal Hizmetin Tanımları ve Kimliği

Sosyal hizmet mesleğinin literatürü incelendiğinde, herkesçe kabul gören tek bir tanıma rastlanamamasına rağmen varolan tanımlar aynı öğeleri içermektedir. Tüm tanımlar incelendiğinde, sosyal hizmetin, bilgi tabanına dayalı, yöntemleri olan ve sosyal refah sisteminin kaynaklarını kullanan sosyal olarak tanınmış bir meslek ve disiplin olduğu anlaşılmaktadır.

Kimi yazarlara göre sosyal hizmet uygulamasının odağı, insanlar ve kaynak sistemleri arasındaki etkileşim ile bağlantılar ve birey ve sistemlerin işlevselliğinde karşı karşıya kalınan sorunlardır. Onlara göre, sosyal hizmet; “İnsanların, yaşam amaçlarını, stres ile başetmelerini, özlem ve değerlerini gerçekleştirme becerilerini etkileyen insan ve çevresi arasındaki etkileşimle ilgilidir. Sosyal hizmetin amacı, bu yüzden, 1.İnsanların problem çözme ve başetme kapasitelerini geliştirme, 2. İnsanlara, kaynak, hizmet ve şanslar tanıyan sistemler ile insanları bağlantılandırmak, 3. Bu sistemlerin etkili ve insancıl çalışmasını geliştirmek, 4. Sosyal politikanın geliştirilmesine ve ilerletilmesine katkı vermek” olarak ifade edilebilir.

Schwartz’ın terimleri ile sosyal hizmet uzmanı birey ile toplum arasında uzlaştırıcıdır. Gordon’a göre ise birey ve çevresi arasında uyum sağlar. Bartlett’e göre ise, bireyin başetme kapasitesi ile toplumun istemleri arasında denge sağlamaya yönelir. Sosyal hizmet uzmanları, bazen bireylere yönelik doğrudan değişme stratejilerine, bazen çevreye yönelik doğrudan değişme stratejilerine, bazen de birey ve çevre arasındaki etkileşime yönelik doğrudan değişme stratejilerine yönelebilir. Fakat her durumda, bu stratejiler birey-durum (person-situation) etkileşiminin doğasını değiştirmeye yönelir. Değişme, sosyal hizmetin mesleki müdahalesinin odağı olduğu gibi, sosyal hizmetin kendisi de bir değişme ajanıdır.

Görüldüğü üzere sosyal hizmet hem bireysel, hem toplumsal sorunlara hem de birey ve toplum etkileşiminden kaynaklanan sorun ve ihtiyaçlara yönelmektedir. Esasen, bu tanım sosyal hizmet mesleği ile ilk defa tanışanlar için dehşete düşürücü bir tanım olarak düşünülebilir. Bu satırları okuyan ” bu nasıl bir meslek, bu nasıl bir profesyonel, hem insanların bireysel problem ve ihtiyaçları, hem toplumsal sorun ve ihtiyaçlar hem de bireysel ve toplumsal sorun ve ihtiyaçların karşılıklı etkileşiminden doğan sorun ve ihtiyaçlar ile ilgileniyor, herhalde bir çeşit süpermen ya da spiderman olmalı” diye düşünebilir. Böyle bir düşünceye kapılan okuyucuya kızmamak gerekir. Çünkü sosyal hizmet budur ve bireysel ve toplumsal yaşamda yer alan sorun ve ihtiyaçlara böyle bir bakış ile yaklaşan ve profesyonel müdahaleler tasarlayan bir başka meslek yoktur. Bu nedenle sosyal hizmet literatürde, indirgenmemiş ( non-reductionist) bir meslek ve disiplin olarak anılmaktadır. Bu kadar yüklü amaçlara yönelen bir uygulamanın ne ölçüde gerçekleştirilebildiği ayrı bir tartışma konusudur. Kuşkusuz, sosyal refah sistemi ve ekip çalışmasının gelişmişliği de sosyal hizmetin toplumsal yaşam içerisinde göstereceği başarı açısından temel koşullar olarak ele alınmak durumundadır. Sosyal hizmet, koruyucu- önleyici, değiştirici – geliştirici, tedavi edici fonksiyonlara sahip bir meslek ve disiplindir.

Sosyal hizmet uzmanları (social worker) profesyonel müdahalesini tasarlarken pek çok bilim dalı ve disiplinin ürettiği bilgilerden yararlanır. Bir başka deyişle, eklektik bir bilgi tabanına sahiptir. Sosyal hizmetin bilgi tabanını oluşturan bilim dalları ve disiplinler arasında psikoloji, sosyoloji, ekonomi, hukuk, genel insan teorisine ilişkin bilimler, halk bilim, psikiyatri … sayılabilir. Doğal olarak, birey aile, grup, örgüt, topluluk ve toplumların çeşitli ve birbirleri ile etkileşimli sorun ve ihtiyaçları ile ilgilenen bir meslek, çok çeşitli bilgileri eklektik bir biçimde kullanmak, bu bilgileri bütüncül (holistic) bir yaklaşımla ilgilendiği konuya uyarlamak sorumluluğu ve zorunluluğundadır. Kuşkusuz bunu yapabilmek sosyal hizmete bir sanat olarak bakmayı da beraberinde getirir.

Yine bu kadar çok ve çeşitli bilim dallarının ürettiği bilgileri ve kullanan ve uygulamasından da bilimsel bilgi üreten sosyal hizmet uzmanları anılan bilim dalları, disiplinler ve aynı bilgi tabanını zaman zaman kullandığı meslekler ile de karıştırılabilmektedir. Kısaca anılan konuya girmek gerekirse;

Sosyal hizmet uzmanları psikolog değildirler, ama bilinç düzeyine yakın bireysel problemler ile ilgilenirler (yurt dışında ve ülkemizde ek eğitimler alıp psikoloji ile ilişkili alanlarda derinleşen sosyal hizmet uzmanlarının sayısı da az değildir)

Sosyal hizmet uzmanları sosyolog değildir ama sosyal sorunlar, sosyal sorunlara yol açan genel sistemsel sorunlar, sosyal sorunların toplumsal ve bireysel etkileri, değişmenin yönü ve belirleyicileri konusunda sosyoloji bilgisine de sahiptirler. Ayrıca, sosyal hizmet uzmanlarına, sosyologlardan farklı olarak, toplumsal ve bireysel değişme noktasında işlevsel yol ve yöntemler (mesleki bir tabirle, mesleki müdahaleler) de ayrıca öğretilir.

Sosyal hizmet uzmanları ekonomist değildirler ancak ekonomik politikaların, gelir dağılımınındaki eşitsizliklerin ve yoksul grupların ortaya çıkmasındaki rolünün farkındadırlar ve sosyal hizmet uzmanları, adaletli sosyal politikaların oluşumuna katkı vermek yoluyla ekonomik adalete de yönelir.

Sosyal hizmet uzmanları hukukçu değildir, ancak yasaları özelikle sosyal güvenlik, sağlık, eğitim, sosyal yardım ile ilişkili yasaları bilir ve müracaatçılarının vatandaş olmaktan kaynaklanan tüm haklarını kullanabilmeleri için onları bilinçlendirir, kullanamadıkları hakları kullanmalarına olanak sağlar, müracaatçıların sorunlarının çözümü, ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli yeni hakların savunuculuğunu(advocacy) yapar. Bu anlamda yasal sistemi bilirler ve yasal sistemi demokratik düzen içinde müracaatçıların lehine değiştirmeye çalışırlar. Bu anlamda yasal savunuculuk (legislative advocacy), vak’a savunuculuğu (case advocacy) ve politik savunuculuk (political advocacy) sosyal hizmet uzmanlarının vazgeçilmez fonksiyonlarıdır.

Sosyal hizmet uzmanları halk bilim uzmanı değildir ama toplumun yapısının, gelenek ve görenekleri hakkında derinlikli bilgi sahibidir. Değişme sürecinin sınırlarının genellikle gelenek, görenek, kültür ve ahlak gibi kimi sınırlar ile çevrili olduğunun farkındadır. Sosyal hizmet uzmanları, bu gelenek, görenek, kültür ve ahlaktan tamamen bağımsız bir sosyal hizmet uygulamasının kabul görmeyeceğinin ve böylesi bir durumun mesleğin toplumun gözünde reddine yol açabileceğinin farkındadır. Ancak, bu durum, asla, sosyal hizmet uzmanlarının körü körüne kültürel bağnazlık içinde olup kültürü değişmez bir öğe olarak görmeleri anlamına da gelmez. Sosyal hizmetin dayandığı temel felsefe olan hümanist demokratik felsefeye aykırı davranış ve tutum içinde olan birey, tutum ve önyargılarla çalışma, sosyal hizmetin vazgeçilmezlerindendir. Örneğin; kadının toplum yaşamına katılımını kısıtlayan toplumsal değerlerin değişiminde aktif roller almak, baskılanmış, dezavantajlı, yoksul gruplara yönelen önyargılar değiştirmek, bu grupların lehine toplumsal bölüşümü etkilemek sosyal hizmet açısından vazgeçilmez konularıdır.

Sosyal hizmet uzmanı eğitimci değildir ama eğitim yolu ile bilinçlilik kazandırma sosyal hizmet açısından temel bir roldür. Örneğin, iletişim becerilerindeki eksiklikler nedeni ile aile içi çatışmaların sıkça yaşandığı bir bölgede bu konuda eğitim vermek üzere sosyal hizmet uzmanları görev alabilirler. Çünkü sosyal hizmet eğitiminde kazandırılmaya çalışılan temel konulardan biri, iletişim ve insanlar arası ilişkileri düzenlemenin yol ve yöntemleridir.

Sosyal hizmet uzmanı bir sağlık personeli değildir ama hastalıkların bireysel ve toplumsal etkisini bilir ve insana biopsikososyal bir bütün olarak bakar, yine insan gelişimi ve sağlığı hakkında temel bilgilere sahiptir. Örneğin, temizlik kurallarına dikkat edilmemesi sonucu ortaya çıkan sorunların önlenmesinde halkın tutum ve davranışlarının değişimi noktasında sosyal hizmet uzmanları aktif olabilirler. Yine böyle bir değişim sağlamak bakımından kültür, gelenek, görenek, psikoloji, sosyoloji gibi bilgilerini bu süreçte kullanabilirler. Yine hastane ortamına uyum sağlayamadığı için tedaviden etkin bir şekilde yararlanamayan hastaların uyum sorunları ile profesyonel çalışmalar yürütmek sosyal hizmet uzmanının grevlerindendir.

Sosyal hizmet uzmanları kamu yönetimi bölümü bitirmemişlerdir ama bürokrasiyi bilirler, bürokratik uygulamalar nedeni ile sosyal işlevselliklerini yerine getiremeyen insanların lehine olmak üzere bürokratik sistemleri müracaatçıların değiştirmeye çalışırlar. Yine devlet ve vatandaş arasında her ikisini de geliştiren bir olumlu ilişkinin temini bakımından çalışmalar yürütebilirler. Yine devlet organları ve sivil toplumun müracaatçılara etkili hizmet sunabilmeleri için ağlar ve işbirlikleri oluşturmak da sosyal hizmet uzmanının görevleri arasındadır.

Sosyal hizmet uzmanları ev ekonomisti değildirler ama bütçesini yapamadığı için ekonomik açıdan sıkıntıya düşen bir aile ile bütçe yapma konusunda da çalışabilir.

Sosyal hizmet uzmanları ziraat mühendisi ya da tarım ekonomisti değillerdir ama kırsal kalkınma projelerinde insana biopsikososyal bir bütün olarak bakan profesyoneller olarak ekibin vazgeçilmez üyeleridir.

Sosyal hizmet uzmanları mimar da değildir ama engellilerin toplumsal yaşama katılımımı maksimize edecek tarzda kentsel alanların tanziminde rol ve fonksiyon yerine getirebilir.

Sosyal hizmet uzmanları yararları farklı olan gruplar arasında bireyi ve toplumu geliştiren ilişkiler kurulmasında da aktif olabilir. Yine, Sosyal hizmet uzmanlarının içinde yer alabilecekleri konular çok daha geniş olarak ele alınabilir.

Sosyal hizmet uzmanları, Türkiye’de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, İl Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, Kreş ve Gündüz Bakımevleri, 0-12 Yaş Çocuk Yuvaları, 12-18 Yaş Kız ve Erkek Yetiştirme Yurtları, Aile Danışma Merkezi, Huzurevleri, Toplum Merkezleri, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri, Sosyal Yardım Birimleri, Devlet, Üniversite Hastaneleri ve Özel Hastaneler Ana-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri, Üniversite Mediko-Sosyal Merkezleri, Kredi ve Yurtlar Kurumu, Adalet Bakanlığı, Çocuk Mahkemeleri, Aile mahkemeleri, Sokak Çocukları Merkezleri, Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Özürlüler İdaresi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakıfları, Yerel yönetimler, Sivil Toplum Örgütleri, uluslar arası ve ulusal projelerde gibi çok çeşitli birimlerde çalışabilmektedir.

Sosyal hizmet uzmanları tüm mesleki etkinliklerini yerine getirirken iki felsefi kabul ile çalışmalarını başlatır. Eğer bu iki değer sayıltısını kabul etmiyor iseniz sosyal hizmet uzmanı olamazsınız demektir. Bunlar;

1. İnsanın değer ve onuruna saygı; tüm sosyal hizmet müdahaleleri insan değer ve onuruna saygı gösteren, bu değer ve onuru yüceltmeyi odak alan çalışmalar olmak zorundadır.
2. İnsanın değişme ve gelişme kapasitesine dair olan inanç; İnsan değer ve onuru yüceltmeyi odak alan sosyal hizmet müdahalelerinde insanlara her şeyden önce kapasitesi olan, her ne koşul ya da özellikte olursa olsun daha iyiye gitme bakımından önemli yetenek potansiyeli olan bir varlık olarak bakılır. Eğer insanın içinde yaşadığı koşulları uygunlaştırır isek o da potansiyelini daha rahatlıkla gösterebilecektir. Bu anlamda, birey ve toplumun kendi kendine karar verme hakkının korunması (self-determination), sosyal adaletin sağlanması, insan haklarının korunması, geliştirilmesi, barış gibi evrensel kavramlar sosyal hizmetin son derece önem atfedip gerçekleştirmeye çalıştığı ideallerdir.

Eğer bu iki değeri (İnsanın değer ve onuruna saygı, İnsanın değişme ve gelişme kapasitesine dair olan inanç) aynı anda benimsememiş ve uygulamaya aktarmamış iseniz yaptığınız çalışma kesinlikle ve kesinlikle sosyal hizmet değildir.

Sonuç

Sosyal hizmet uzmanının yaptığı bir mesleki faaliyeti gözleyip “ne var bunda bunu ben de yaparım” diyen kişi ya da meslek grupları olabilir. Bu kişilere ya da meslek gruplarına şu cevap mutlaka verilmelidir; “Sosyal hizmet bilim ve değer temeli ile birlikte bir sanattır. Toplumu tanımak, kültürüne, geleneğine, değerlerine yakın olmak etkili sosyal hizmet uygulaması için gereklidir. Ancak bilimsel bilgi, teoriler, mesleki yöntemler, profesyonel değer değer kümesi olmadan toplumu tanımak, kültürüne, geleneğine, değerlerine yakın olmak etkili sosyal hizmet uygulaması için asla tek başına yeterli değildir. Eğer, sosyal hizmet, felsefi derinliğinden, bilimsel bilgisinden, kendi ürettiği bilgiden, yöntemlerinden, değerlerinden, içinde uygulandığı kültürden belki de en önemlisi “sanat” yönlerinin herhangi birinden bir an bağımsızlaştırılacak olursa, son derece sığ bir hal alır.

Bu anlamda, üniversiter düzeyde sosyal hizmet eğitimi almamış diğer meslek gruplarını sosyal hizmet uzmanı rol ve fonksiyonunda çalıştırmaya yönelik çabalar, hem ülkemiz insanına, hem sosyal hizmet uzmanlarına, hem de diğer meslek gruplarına yapılan büyük bir haksızlıktır. Akl-ı selim ile düşünüldüğü takdirde her şeyin çağımıza uygun çareleri bulunabilir. Ancak “ben herkesi istediğim fonksiyonda çalıştırırım, herkesten her şey olur” zihniyeti Türkiye’nin önünü açacak bir zihniyet değildir. Eskilerin tabiri ile “taş yerinde ağırdır”.

Son söz olarak, sosyal hizmet uzmanlığını meslek olarak seçme noktasında olan gençler, uygulaması kolay olmayan, idealleri yüksek, insanı ve toplumu geliştirme idealinde olan bu mesleğin kendilerine uygun olup olmadığını iyice tartmalıdır. Çünkü sosyal hizmet uzmanlarından beklenen görev, toplumda herkesin gördüğü, bu sorunlar giderilmeli, bu ihtiyaçlar karşılanmalı dediği sorun ve ihtiyaçlara birey, aile, grup, topluluk ve toplum ile birlikte yaratıcı ve esnek çözümler bulmaktır. Bu anlamda sosyal hizmet uzmanlarının hayatı toplumsal ve bireysel gelişmeye adanmış yaşamlardır.

Bununla birlikte esnek, yaratıcı, insanı ve toplumunu seven, sebatkar, mücadeleci, kendini ve toplumunu geliştirmeye açık, kendine güvenen gençlere, sosyal hizmet meslek ve disiplini üniversiter düzeydeki 4 yıllık eğitimi ile önemli bir kariyer ve doyumlu bir yaşam olanağı sunmaktadır.

0 yorum

Bir yanıt yazın

Avatar placeholder