GELENKESEL OLMAYAN TERAPİ (ONLİNE) YÖNTEMLERİNDE DİKKATE ALINMASI GEREKEN ETİK İLKELER

 Öz

Tele psikiyatri ile Tele psikoloji, Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından tanımı yapılan uzaktan bildirim oluşturmaya imkan veren telefon, web bağlantısı olan bilgisayar ile ortaya çıkartılan terapi işlemlerinin genel ismidir. Günümüzde taşınabilir bilgisayarların ve akıllı cep telefonlarının gelişmesi ve yaygınlaşması, arzu edilmekte olan yer ve zamanda tele psikiyatri uygulamasını sağlayabilmektedir. Fert, evinin rahatlığında ve çoğu kere kendisinin belirlediği bir dönemde ruh sağlığı hizmeti servisine erişebilmektedir. İş hayatındaki yoğunluğu ve trafik sorunu da kişilerin video ile konuşmayı tercih etme nedenlerindendir. Ferdin tercih ettiği ortam ve zamanda sağlık hizmeti almasının birden fazla artısı olabilir. Gerçekleştirilen bu araştırma içerisinde geleneksel olmayan terapi yöntemleri ele alınmaktadır.

 Anahtar Kelimler: Online Terapi, Etik İlkeler.

ABSTRACT

Tele psychiatry and Tele psychology is the general name of the therapy processes that are revealed by the computer with a web connection, which enables remote notification creation defined by the American Psychiatric Association (APA). Nowadays, the development and widespread of portable computers and smart phones can provide telepsychiatry at the desired time and place. the individual can access the mental health service in the comfort of her/his home and at a time often determined by herself/himself. The intensity in business life and traffic problems are among the reasons why people prefer to talk with video. There may be more than one advantage for the individual to receive health services in the preferred environment and time. In this research, non-traditional therapy methods are discussed.

Key words: Online Therapy, Ethical Principles

Giriş

Daha sık ve basit bir şekilde bilgilenme, hastalığın denetimini daha iyi sağlayabilir ve kişilerin tedaviye uyumlarını arttırır. Hekim muayenehanesinde rahat olarak hissetmeyen danışanlar da bu opsiyonu seçebilirler. Hareket kabiliyeti sınırlı olan evden çıkamayan evde bakılan bakım hastaları için ve bilhassa kırsal kesimlerdeki hastalarda da uygundur (Andersson, 2010).

Tele psikiyatrik uygulamalar gündelik yaşantımıza online terapi adıyla yer etmiştir. Online terapi teknolojinin ilerlemesiyle imkanların geliştiği görülmektedir. Başka bir söyleyişle sanal dünya ortamında bir terapistin bir adet danışmakta olanın veya hasta grubuyla terapötik iletişim kurarak verdiği hizmete türüne online terapi veya e-terapi ismi ile de tanımlanmaktadır. E-terapi’nin birçok başka adı daha vardır “sanal terapi”, “web terapi”, “online terapi”, “online danışmanlık servisi” ya da “kişisel tele sağlık” gibi birden çok farklı adlandırmalarda verilmektedir (Barak, Hen, Boniel-Nissim, & Shapira, 2008). Online terapi, etkileri bilimsel yollarla desteklenen bir psikoterapi tekniğidir. Araştırmalar online ortamın danışan ve terapist içinde sağlam ve destekleyici bir ilişki oluşturmaya karşı bir engel olmadığını ortaya koymaktadır. Online terapi doğru koşullar altında uzman kişiler tarafınca sağlandığı sürece, yüz yüze terapi modelinde olmasıyla birlikte etkili bir psikoterapi yöntemidir.

Online Terapinin Süreci

Online seans dönemini ilk kez araştıran bireylerin çoğunlukla meraklı oldukları durum, online terapinin karşı karşıya geleneksel terapiden farkı oluyor. Öncelikle iki yöntemin aralarındaki en temel fark seansların yapılış türüdür. Geleneksel karşı karşıya terapi ofis gibi bir mekânda gerçekleşirken, online seans internet vasıtasıyla görüntülü bir oturum ile gerçekleşir. Öte taraftan, terapinin gerçekleştiği ortam haricinde bir oldukça benzer yönleri vardır. Her iki terapi tekniğinde de aynı psikoterapi uygulamalarından faydalanılır. Seansların yapılandırılması ve elde edilmiş sonuçlar ise farklı değildir (Casey, 1995). 

•Psikolog ve danışanın görüntülü konuşma imkânı sunan bir uygulamayla bir araya gelmesi yoluyla olur.

•Seans süresi karşı karşıya terapide olduğu şeklinde 50 dakikadır.

•Seanslar çoğu süre haftada bir ya da on, on beş günde bir defa olmak üzere olur.

•Gerçekten bu işin eğitimini almış bir uzman ile görüşürsünüz.

Online Terapinin Yararları

•Yaşamakta olduğunuz bölgeye bağımlılıktan kurtularak, arzu ettiğiniz mekanda ve zamanda, arzuladığınız terapistten ruhsal destek almanızı sağlar. Ruhsal yardım almaya karar verdiğinizde sadece işini yapmada başarılı olan değil sizin ihtiyaçlarınız açısından iyi olan uzman ile çalışmak önem taşır.

•Seansların programa oturtulmasında esneklik imkânı sağlar. Hem psikoloğun bununla birlikte danışanın uygunluğuna göre randevuları planlamak çok daha kolaydır. Bu da zamandan tutum demektir.

•Karşı karşıya başladığınız terapi seanslarına bazı günler gelememe ihtimaliniz her süre vardır. Seansınızın olduğu gün farklı bir şehirde olabilirsiniz yahut trafik veya başka türlü sebeplerden ötürü ofise gelememe durumunuz olabilir. Online terapi ise tam bu noktada devreye girer ve siz nerede olursanız olun terapistinize ulaşmanızı kolaylaştırır ve ona ulaşmanızı sağlar. Bu gibi durumlarda tedavinin aksamaması amacıyla seanslar online bir biçimde gerçekleşebilir.

•Online terapinin bir diğer faydasıysa birtakım danışmanlar için kendini açmayı ve ifade etmeyi daha uygun kılmasıdır. Birtakım danışanlar birebir seanslara kıyasla online terapide daha azca utandıklarını ve daha azca kaygı duyduklarını belirtirler (Bulut, 2010).

Online terapinin geçmişi ve günümüzde Online Terapi

Bir terapist ile danışanın belli bir mesafeden bildirişim kurması aslında yeni bir olgu değildir. Psikoloji biliminde çok önemli bir yere sahip olan ve tarihsel kuramcı olarak en önemli şahsiyetlerden Sigmund Freud kendisine danışanlarıyla iletişim kurmak için mektup yöntemini kullanmıştır. Özel bilgisayarların kullanımının başlamasıyla beraber 1979’dan itibaren özellik ABD’de psikolojik destek elde eden “sanal destek internet sayfaları” (online support web sites) ortaya çıkmaya adım atmıştır (American Psychological Association, 2012).

Psikoloji uzmanlarının ilk defa ne kadar süre sanal ortamı psikoterapi için kullandıklarını belirlemek pek mümkün görünmemektedir, yalnızca sanal ortamda psikoloji hizmeti vermekte olan en eski sitenin Cornell Üniversitesi’nde öğrenciler için kodlanan “Ezra Amca’ya soru sor” (Ask Uncle Ezra) isimli yazılım olduğu bilinmektedir. İnternet üzerinden e-posta, söyleşi (Chat) ya da anında mesaj (instantmessage) ile meydana getirilen terapiye 1997’de Dr. John Grohol tarafınca bulunmuş adıyla e-terapi(e-therapy) denmektedir. Ruh sağlığı alanında zaman süresince ortaya çıkan “Kendine Yardım Grupları” değişik iletişim enstrümanlarını kullanarak geleneksel terapi şekillerinin haricinde bir terapötik ortam sağlamaktadır ve 1980’li senelerin adım atarından itibaren genişleyerek araştırmalarını sürdürmüşlerdir (American Psychological Association, 2012). Günümüzde tüm global çapta psikoloji alanında enformasyon elde eden sayısız internet siteleri ve “Elektronik Seans Klinikleri” ismiyle birden çok internet sitesi bulunmaktaydı. Online terapi hizmetleri ve danışmanlık hizmeti görmeye yönelik yükselen talep sonucu, pratikte verimliliğin artırılması için bu alandaki uygulamaların içinde ne olduğu ve prensipleri düzenlenmiştir (Barak, Hen, Boniel-Nissim, & Shapira, 2008).

Online terapi hakkında bilimsel çalışmalar:

Geleneksel terapinin etik çerçevesinde yer alan kurallara bağlı olarak meydana gelen online terapi seanslarının psikolojik sorunların tedavi edilmesinde geçerli bir opsiyon olup olmadığı bazı çevreler tarafından hala tartışılmaktadır. Fakat, ortaya çıkartılan birçok bilimsel araştırma online terapinin geçerliliğine dair anlamlı veriler vermekte ve bu biçimde yürütülen seanslardan son aşama etkili ortaya çıkartıldığını göstermektedir (Collie, Mitchell, & Murphy, 2000).

Depresyon tedavisinde web vasıtasıyla ve birebir yapılan Bilişsel-Davranışçı tedavi müdahalelerinin kıyaslanması: Zürih Üniversitesi’nde meydana getirilen bu araştırmanın sonucunda, online terapi gören danışanlar birebir terapi alanlara oranla azca bir farkla olsa da daha iyi sonuç almış, 3 ay hemen sonra meydana getirilen kontrolde ise online terapi grubu ise daha büyük bir oranla bütünüyle iyileşmiştir.

Online terapi alan grup klasik yöntemle tedavi gören gruba oranla daha çok semptomda iyileşme göstermiştir. Tedaviden altı ay sonra gündeme getirilen takipte online terapi görenlerin diğer gruba kıyasla çok daha iyi sonuçlar verdiği tespit edilmiştir. Online terapi memnuniyeti: Kanada’da yapılan bir çalışmaya bakılırsa online terapi gören hastaların iyileşme ve doyum oranları yüz yüze terapi görenlerle aynı bulunmuş. Tedavinin ekonomik külfeti ise online terapide normal fiyattan yüzde on miktarıyla daha az olarak ortaya koyulmuştur (Collie, Mitchell, & Murphy, 2000).

Online terapinin bilimsel geçerliliği var mıdır?

Online terapinin etkili olup olmaması üzerinde birtakım çalışmalar yapılmıştır. Çalışmaların ciddi bir kısmı geleneksel psikoterapinin etkisiyle online terapinin etkisini kıyaslayan araştırmalardır. Örnek vermek gerekirse 2006’da Adrian E. G. Skinner ve Gary Latchford’un piyasaya çıkan bir araştırmalarının ana mevzusu İnternet üzerinden yardım görenlerle geleneksel biçimde terapi ile destek görenlerin kıyaslanmasıdır. Bu çalışmada bulunanlar 2 ilâ 5 perdelik terapilere katılmış olan ve birebir terapi gören 39 kişiyle İnternet yardım gruplarından yardım gören 130 kişidir. Hepsinin yaşları 16-65 içinde değişmektedir. Araştırmanın sonunda, her iki grubun da online terapiye bakışları ve fayda görme düzeyleri aynı pozitiflikte meydana çıkmıştır (Grohol, 1998).

Online Terapi yöntemleri:

Video-konuşma tekniği: İnternetten yapılmakta olan online terapi oturumları; video-konferans tekniği, sanal gerçeklik psikoterapisi, avatar psikoterapisi, metin kaynaklı iletişim (Chat) ve e-postadır. Video-konuşma yöntemi, yüz yüze terapiden farklı olarak interaktif tele video oturumlarıyla yapılmaktadır. İnteraktif tele video oturumuyla online terapi seanslarının yüz yüze terapi seansları kadar başarılı olabileceğini ortaya koyan araştırmalar bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse bir araştırmada yaşları 8-14 arasında değişmekte olan ve depresyonda olan 28 adet çocuğa interaktif tele video konuşmasıyla bilişsel davranışçı bir seans uygulanmış, aynı miktarda depresyon yaşamakta olan 28 çocuğa da yüz yüze bilişsel-davranışçı bakışla tedavi uygulanmış ve sonuçların karşılaştırılmasında iki grup içinde açık bir fark görülmemiştir (Barak, Hen, Boniel-Nissim, & Shapira, 2008).

Sanal Gerçeklik Psikoterapisi: rehberlik alan birey veya grup bünyesindeki bireylerin kendi arzu ettikleri sanal bir ortamda, kendi oluşturdukları karakterlerle ve onları teknik aygıtlarla yöneterek birbirleriyle iletişime geçmeleridir. 3 boyutlu bilgisayar simülasyonlarından faydalanarak genellikle yükseklik korkusu, araç korkusu, yükseklik korkusu, agorafobi, toplumsal fobi, ürkü bozukluğu gibi kaygı bozuklukları tedavi edilebilmektedir (Casey, 1995).

Avatar: işleminde ise hasta ya da uzman (ile bir araya getirilen ve iki tarafında “avatar” diye isimlendirilen sanal simgeler ile sanal dünyada karşı karşıya geçilerek düşlem, simge ve rol yapma teknikleriyle kullanılması yöntemiyle etkileşimin oluşturulmasıdır (Finn, 1995).

E-posta yoluyla yapılmakta olan terapi ile geleneksel terapiyi kıyaslamak amacıyla ortaya çıkartılan bir araştırmaya yaşları 23-62 arasında değişmekte olan ve %62’sini kadın bireylerin oluşturduğu danışmanlar ile yaşları 22-25 içinde değişmekte olan ve %71 bayan olan 17 hasta ile birlikte toplam 205 seanslık görüşme organize edilmiş; tüm seanslar boyunca her hafta yazılan e-postalar hakkında çeşitli analizler gerçekleştirilmiştir. Araştırmada danışanların psikologlarda aralarında oluşan oturumlar ve danışmana bağlılıkları değerlendirildiğinde sonuçlar genel biçimde danışman tarafından olumlu yönde çıkmıştır. Online danışmanlar de sanal dünyadaki iletişimi yüz yüze iletişime bakılırsa daha manalı ve soft anlamlandırmada, terapötik bağdaşlaşmaların daha olumlu yönde ve daha güvenilir bulunduğunu düşünmektedirler. Bu çalışmada psikologlara hangi hastalarının araştırmaya katıldıkları söylenmemiştir; araştırmaya katılan tüm terapistler bununla birlikte geleneksel terapi uygulayan, dolayısıyla iki terapinin birbiri arasındaki nüanslarının farkında olan, bilen kişilerdir. Bu tarz bir çalışma bize e-posta kullanımıyla psikoterapi yapılabildiğini somut olarak göstermektedir (Collie, Mitchell, & Murphy, 2000).

Online terapi kimler ve hangi sorunlar için uygundur

Bu alanda yapılan araştırmalara nazaran online terapi şizofreni şeklinde gerçeklik algısını bozan psikotik hastalıklarda ve uyuşturucu madde bağımlılığı bulunanlarda yeteri oranda etki gösterememektedir. Ama ilaç tedavisi görüp hastalık emareleri ve atakları yatışmış psikotik hastalarda tedaviyi takip ancak görüşmeler veya psikoeğitim için uygun olabilmektedir (Collie, Mitchell, & Murphy, 2000).

Online terapi ürkü bozukluğu benzer biçimde kaygı bozukluklarında, soft duygu vaziyet bozukluklarında, depresif sorunlarda, fobilerde, obsesif kompulsif sorunlarda etki gösterebileceği benzer biçimde aile danışmanlığı, evlilik sıkıntıları, yaşam koçluğu, kariyer ve okul sorunları şeklinde problemler için de uygun bir yoldur.

Online Terapinin Sizin İçin Uygun Olup Olmadığını Nasıl Bilebilirsiniz

Eğer aşağıdaki sorulardan birine yahut birkaçına cevabınız evet ise online terapi sizin için uygun bir terapi yöntemi anlama gelir.

•Yurtdışında yaşıyor ve Türkçe terapi uygulayan bir uzmandan destek almak mı istiyorsunuz?

•Bulunduğunuz bölgede psikolog hizmetine erişimde sıkıntılar mı yaşıyorsunuz?

•Acil ve hemen bir psikolog ile görüşmek mi istiyorsunuz?

•Yoğun sosyal yaşantınız sebebiyle bir psikoloğun ofisine gitmek için zamanınınız olmadığını mı düşünüyorsunuz?

•Çalışmak arzu ettiğiniz psikoloğu buldunuz fakat bulduğunuz uzman sizinle aynı şehirde değil mi?

Online terapi için etik kurallar

Online terapi danışanlarla gerçek yaşam etkileşimi içermediği için etik kurallar alanındaki konular daha karmaşa hale gelmektedir. Terapistler tüm e-danışanlarından onay vermeden önce bilgilendirmede bulunmuş olduklarından emin olmalı, profesyonel limitlere saygı gösterme konusuna önem vermelidirler. Onaylama öncesi bilgilendirme yapma, bir danışanın terapinin ihtiva ettiği riskleri ve ödeyeceği ücretleri bilmesini mecbur kılan yasal bir durumdur. Onay öncesi bilgilendirmenin unsurları, terapinin yapısı hakkında hastanın bilgilendirilmesini, olası bir alternatif terapi imkanlarını, olası riskleri ve terapinin yararlarını ihtiva eder. (Barak, Hen, Boniel-Nissim, & Shapira, 2008) Online terapi işlemleri ile ilgili birtakım kurallar ve düzenleme işlemleri yapılmıştır. Üzerinde uzlaşılmış bazı etik kurallar şöyle sıralanabilir:

1) Online terapi için danışan ve terapist arasında uzaktan ruhsal yardım sözleşmesi yapılmalıdır. Terapi sözleşmesinde terapinin beledi, seansın ne kadar süreceği, seansların ne kadar sıklıkla yapılacağı, ödemenin hangi yollarla yapılacağı, terapinin yaratabileceği dezavantajları ve tedavinin olası alternatifleri gibi konular saptanmalıdır.

2) Paylaşılan bilgilerin gizliliğinin korunması için lüzumlu teknolojik alt yapılar sağlanmalıdır.

3) Terapi uygulamaları; Terapi uygulamaları mutlaka klinik psikologlar tarafından yapılmalı veya psikoterapi eğitimi almış psikiyatristler, bu konuda donanım sahibi kişiler tarafından yapılmalı.

4) İntihar tehlikesi olanlar, 18 yaş altındaki çocuklar, yasa dışı madde bağımlısı olanlar, kriz seviyesindeki bireyler ve psikotik danışanlar online terapiye alınmamalıdır.

5) Yüz yüze terapiler için geçerli olan tüm etik kurallara uyulmalıdır.

Türk Psikologlar Derneği Etik Yönetmeliği’ne göre “Gelenek Dışı Psikoterapi Seansları” başlığının altında, ‘Psikoterapi ilişkisinin başlangıcından beri telefon, e-posta, bilgisayar çevresinde karşılıklı görüntülü görüşme (‘Chat’), video konferans vs. Ortamların kullanıldığı durumlardır’ biçiminde tanımlanmıştır. Bu prensipler paralelinde ruh sağlığı personeli ve ruh sağlığı danışanı üstünde uygun olduğunu düşündükleri hizmet sözleşmesini online bir biçimde kabul ederler. Sözleşme danışmanlık hizmeti veya terapinin içeriği, toplam ne kadar süreceği, online yapılan seansların ne kadar süre alacağı, alınan bu hizmeti ödeme şartları ve şekli mevzusundaki bilgilerin yer aldığı bir sözleşmedir

Online terapi uygulaması, günümüzde değişen teknolojinin ilerlemesine paralel olarak sosyal bildirişim ağlarında ortaya çıkan yaşamın her alanında yer edinen teknik uygulamalar (Skype, Hangouts, Tango, Viber vb.), kısa mesajlar (SMS), anında bildiri mesajları (Whatsapp, Messenger vb. Tarzı ‘chat’ programları) ile yapılır (American Psychological Association, 2012). Online Terapi özellikle süre ve mekân kısıtlaması olmadığı aşağıda verilen kişiler bakımından gayet uygundur:

Online Terapi Sırasında Önem Verilmesi Gerekenler

Dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan en önemli nokta, ruhsal danışmanlık desteği alacağınız bireyin eğitimi ve uzmanlığı olmalıdır. Online psikoloğun da karşı karşıya terapi meydana getiren psikolog ile aynı eğitim ve sertifikasyon süreçlerinden geçme zorunluluğu vardır. Mesleki yetkinlik açısından online terapist, minimum karşı karşıya terapi hizmeti veren terapist kadar yetkin olmalıdır. Psikoterapi almayı organize ettiğiniz uzmanın eğitimini ve uzmanlığını ne olursa olsun araştırın. Eğer kâfi bilgiye ulaşamıyorsanız uzmanın kendisinden enformasyon isteyebilirsiniz (Andersson, 2010).

Online psikoterapi tüm hastalar açısından elverişli bir opsiyon olmayabilir. Kendisine veya bir başkasına zarar verme düşünceleri olan veya intihar eğilimi olan danışanlar için öncelikle karşı karşıya terapi tercih edilmelidir. Ayrıca 18 yaşından küçük olan danışanlar için de benzer biçimde birebir seans ilk akla gelen olmalıdır.

Terapi dönemi boyunca uzman ve danışanın aralarındaki ilişki, tedaviden kazanılacak olan fayda açısından fazlaca önemlidir. Eğer psikoloğunuzla online çevrede doğru bir ikili iletişimde bulunamadığınızı düşünüyorsanız, yüz yüze seans sizin ihtiyaçlarınız için daha elverişli olabilir. Onaylama öncesi bilgilendirmeye ek olarak terapistlerin hukuki olarak uyarma vazifesi bulunmaktadır. Uyarı işlevi; danışanın kendi varlığına veya başka birine, kimliği belirli olan bir bireye tehdit durumu oluşturması durumunda psikoloğun ya da danışmanın bu olayı yetkisi olan bireylere veya üçüncü derece kişilere bildirme zorunluluğu bulunmaktadır. Uyarı görevi temel olarak Tarasoff ailesinin Regents isimli University of California’da görev yapan psikoloğa karşı açtığı davada gündeme getirildi.

Online terapide uyarı vazifesini icra etmek, terapistin danışanın gerçek adı ve coğrafi konumunu hakkında enformasyon sahibi olmama ihtimali sebebiyle sorunlu olabilir. Online terapinin bazı opsiyonlarında vücut dilinin ve sesli detayların eksikliği sebebiyle psikologların hastanın şiddet gösterme ve kendine zarar verme davranışları olabilmektedir.

Online terapistler dünyanın herhangi bir bölgesindeki danışana tedavi uygulayabiliyorlar. Bu durum içinde de lisanslı oldukları ülkenin ya da eyaletin etiğine ve kanunlarına riayet etmeliler. İnternetin global yapısı ne yazık ki tüm bu kanunların uygulanması konusunda sorunlar yaratabilmektedir.

Aşağıda belirtilen kişiler açısından ise uygun değildir:

•18 yaşın altındakiler,

•İntihara eğilimi olanlar,

•Madde bağımlıları,

•Başkalarına zarar verme potansiyeli olanlar,

•Yoğun psikotik semptomların eşlik etmiş olduğu, ilaç gerektiren durumlar,

•Cinsel terapi gerektiren durumlar,

•Yasalar tarafınca suç unsuru kabul edilen durumlar.

Online terapinin kısıtlamaları bulunmaktadır: Psikotik bozukluk geçmişi olanlar, disosiyatif sorunlar, ağır depresyon, intihar düşüncesi bulunanlar, alkol ya da madde bağımlılığı olanlar, 18 yaşın altındakiler, devam eden başka bir ruhsal tedavisi bulunanlar için ise elverişliliği mevzusunda herhangi bir görüş birliği bulunmamaktadır ve bu mevzularda yeterli olduğu tam olarak söylenememektedir (Andersson, 2010).

İnternetin ilerde internetten görüntülü konuşma teknolojisi veya video konferans ile kurulacak uygulamalar sonucunda psikolojik problemleri tanılamak için kullanılması ise gayet olanak dahilindedir. Bu konu hakkında telefon aracılığıyla ve birebir yapılan görüşmelerle yerleştirilen eksen I ve eksen II tanımlamalarının kıyaslandığı çalışmalarda özellikle endişe sorunlarının tanı koyulmasında telefonun oldukça iyi bir seviyede sonuç verdiği ortaya çıkmıştır. Bu araştırmalarda ek olarak ciddi büyük depresyonda durumunda da telefon ile teşhis koyma yönteminin uygun olduğu, uyum sorunları ve kendi kendine düzelen depresif ruh hali ile alkol ve madde bağlamlılığının belirlenmesinde ise bazı yetersizliklerinin bulunmuş olduğu; şizofreni ve somotoform sorunları hakkında telefon aracılığıyla teşhis koyulmasının ise pek mümkün olmayacağı sunucuna ulaşılmıştır. Bu durum ise bizlere psikiyatrik sorunlara sanal ortamlı uygulamalarla tanı koymada birtakım kısıtlamaların olduğunu göstermektedir; yalnız özellikle web üzerinden kolayca uygulanabilecek standart yönergeli semptom tanılama ve MMPI biçiminde kişilik testi uygulamaları bu döneme katıldığında teşhis etme çalışmalarındaki bu sınırı imkanlar önemli ölçüde azaltılabilecektir (Barak, Hen, Boniel-Nissim, & Shapira, 2008).

Gelenek dışı online terapiler başta endişe bozuklukları olmak üzere; baş ağrısı, kulak çınlaması, uyku bozuklukları, majör depresyon, ürkü bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, toplumsal fobi, karmaşık yas olayları, tükenmişlik sendromu ve depresyonda olumlu sonuçlar göstermektedir. Psikotik bozukluk öyküsü olanlar, disosiyatif bozukluklar, şiddetli depresyon, intihar düşüncesi olanlar, alkol ya da madde bağımlılığı olanlar, 18 yaşın altındakiler ile idame eden başka bir ruhsal tedavisi olanlar için ise uygunluğu konusu hakkında görüş birliği bulunmamaktadır ve uygun olduğu söylenememektedir. Online seans avantajlarına ve dezavantajları incelendiğinde sonuçları bakımından dezavantajlarına önem verilmesi gerekmektedir. Online terapi hem psikolog hem de arayış içinde olan hasta için daha avantajlı hale gelse bile her bir açıdan uygunluğu kontrol edilerek ve buna bakılarak yapılmalıdır. Aksi halde ne kadar alan gelişiyormuş benzer biçimde bir izlenim yaratsa da alanın güvenirliliği için bir tehlike oluşturabilir. Yüz yüze seansların avantajları ve dezavantajları ele alınmadan insanlar geneline bakarak bu açıdan yargılayabilir. Bunun için online terapi ve karşı karşıya tedavinin farklarından, faydalarından, olası problemlerinden bahsedilmeli ve danışanın sıhhat karar verebilmesi sağlanmalıdır. Bu sayede psikolojinin izlenimi bakımından negatif değerlendirmeleri önleyebiliriz.

KAYNAKÇA

 

American Psychological Association. (2012). Guidelines for the practice of telepsychology.

Andersson, G. (2010). The promise and pitfalls of the internet for cognitive behavioral therapy. http://www.biomedcentral.com/1741-7015/8/82 adresinden alındı

Barak, A., Hen, L., Boniel-Nissim, M., & Shapira, N. (2008). A Comprehensive Review and a Meta Analysis of the Effectiveness of InternetBased Psychotherapeutic Interventions,. Journal of Technology in Human Services, 109-160.

Bulut, S. (2010). Bibliyoterapi yönteminin okullarda psikolojik danışmanlar ve öğretmenler tarafından kullanılması. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi.

Casey, J. A. (1995). Developmental issues for school counselors using technology. Elementary School Guidance and Counseling, 26-34.

Collie, K., Mitchell, D., & Murphy, L. (2000). Skills for online counseling: Maximum impact at minimum bandwidth. American Counseling Association.

Finn, J. (1995). Computer-based self-help groups: A new resource to supplement support groups. Social Work with Groups, 109-117.

Grohol, J. M. (1998). Future clinical directions: professional development, pathology, and psychotherapy on-line. San Diego: Academic Press.

Mahsum KARAARSLAN (Ruh Sağlığı Derneği)