Bugün 17 ekim 2020 cumartesi. Günün ilk saatlerinde sarsıcı bir haberle uykularımız kaçtı. İnsanlık namına kaygılarımızı paylaşmayı insanlık onuru ve vicdanına bir borç olarak görüyoruz.

Ermenistan devleti gece yarısı içinde bebeklerin, çocukların, kadınların, yaşlıların uyuduğu binalara; tamamı sivillerden oluşan hedeflere yönelik bir sivil katliamı gerçekleştirerek, canavarca hislerle insanlık ve savaş suçlarına bir yenisini daha eklemiştir. İnsanlık onuru adına bu duruma sessiz kalmak, suça ortak olmakla eşdeğer olduğu için Ruh Sağlığı Derneği olarak başta Azerbaycan’da yaşayan sivillerin ve tüm dünya insanlarının yaşam hakkının, gözler önünde ihlal edilmesinin gelecekteki tüm dünyada oluşturacağı güvensizlik algısı ve oluşturacağı kitlesel travmalara dikkat çekmek istiyoruz.

Akıl ve ruh sağlığı yerinde hiçbir komutanın böyle bir emir veremeyeceği, akıl ve ruh sağlığı yerinde hiçbir askerin de bu emire itaat etmeyeceği, akıl ve ruh sağlığı yerinde hiç bir vatandaşın onaylamayacağı aşikardır. Empati noksanlığının en üst düzeyde görüldüğü bu olgular, maalesef insanın paylaşılmış paranoya ile manipüle edildiği takdirde nasıl canavarlaşacağının en büyük göstergelerinden birisidir.

Toplumlar da, devletler de insanlar gibi yaşayan canlı organizmalardır. Doğar, büyür ve yok olurlar. Bir toplumun geçmişinde yaşadıkları ne olursa olsun bugün sivilleri masumları bebekleri geceleyin uykusunda füze saldırısıyla katletmesine gerekçe olamaz. Tarihi gerçekleri veya manipülasyonları insanlığının önüne geçirmek antisosyal bir davranış örüntüsüdür.

1971 Stanford hapishane deneyi ile tanınan Philip Zimbardo’nun bulgularında canavarca hisle hareket etmeyi; karşı taraftaki insanı insan olarak görmek yerine nesneleştirmek yanılgısı, karşı tarafa zarar vermeyi mümkün kılmaktadır. Maalesef paylaşılmış paranoya ile manipüle edilen nesiller, düşman olarak tanımladıkları ulusların insanlarını asker-sivil ayırmaksızın, bebek-çocuk gözetmeksizin nesneleştirdiğinde insanı duygularını kaybetmekte empati noksanlığında canavarlaşmaktadırlar.

İnsanların otorite sahibi bir kişi veya kurumun isteklerine, kendi vicdani değerleriyle çelişmesine rağmen itaat etmeye ne ölçüde istekli olduklarını ölçme amacını güden bir araştırma olan Milgram deneyinde de gördüğümüz gibi normal akıl ve ruh sağlığı yerinde olan insanların nasıl canavarlaştığına şahit oluyoruz.

Bundan dolayı başta tüm dünyadaki askerlere çağrımızı yeniliyoruz. Amirlerinizin insanlık ve savaş suçu olan terörist emirlerine itaat etmeyiniz. Amiriniz size o füzeyi sivillere at dediğinde atmayınız. Tüm dünya insanlığına sesleniyoruz. Komutanlarınız ve askerlerinize teröristçe savaş ve insanlık suçu işlememeleri için yalvarınız, ihtar ediniz, geleceğinizi, onurunuzu hırsınıza kurban etmeyiniz. Gelecekte evlatlarınız sizin suçlarınız yüzünden boyunlarını bükmek zorunda kalmasınlar. Dünya insanlığı, insanlığın kuşatıcı merhametine muhtaç. Sivile yönelik saldırıyı siviller olarak bizler önleyelim, sivil toplum kuruluşlarımız önlesin. Devlet yöneticileri, askeri yöneticileri hırstan gözü kör olmuş olabiliyor. Onları durduracak en önemli güç bazen gene siz siviller olabilir.

Bakınız Bosna Hersekte yapılan katliamlardan uzun vadede en çok etkilenenlerden biri de savaş suçu işlemiş ebeveynlerin çocukları oldu. Devletlerinin ve askerlerinin savaş ve insanlık suçu işlemesine engel ol-a-mayan halkı oldu. Bu insanlık suçuna ortak olmayın. Vatandaş olarak biz bu suçunuza ortak değiliz. Siz bizim geleceğimizi ipotekleyemezsiniz diye gerekirse itiraz edin.

Eğer gerçeklik algısı bozulunca psikopatça saldırganlaşan devlet yöneticilerinize ve askerlerinize dur demiyorsanız tarih sizi de onlarla birlikte hatırlayacak. Yok mu aklı hür vicdanı hür insanlığı hür Ermenistan vatandaşları. Biz inanıyoruz ki her birimizin içinde iyi ve kötü olduğuna göre Ermenistan halkının içinde bu katliamı vicdanen onaylamayan bir çok onurlu insan ve asker var. Biz inanıyoruz ki bu katliamı gerçekleştiren insanların içinde de iyilik, kötülüğün gölgesinde kalmış olsa bile var. Lütfen onların insanlığını siz harekete geçirin.

Tüm bu kaygılarımızı paylaştıktan sonra Ruh Sağlığı Derneği yönetim kurulumuzla yaptığımız istişare neticesinde şöyle bir karar verdik: İnsanlık ve savaş suçunun gözler önünde sergilendiği bu dünyada iyiliğin sesini yükseltemezsek, yaşam hakkının güvenliği üzerine nesiller boyunca yaşanacak travmalara engel olamayacağız. Bizim gücümüz psikolojik destek vermeye ve savaşın psikolojik tahribatlarına dikkat çekmeye yeter. Savaştan etkilenen bölge halkına online psikolojik destek vermeye hazırız. Ve bölgedeki tüm meslektaşlarımızı psikososyal destek vermeye davet ediyoruz. Bununla birlikte algısal manipülasyondan kurtulamayan ve gerçeklik algısını kaybettiği için masum sivillere zarar veren veya bunu onaylayan askerlerinin, komutanlarının, devlet yöneticilerinin ve halkalrın da psikolojik sağaltımı için insanlık namına destek vermeye hazırız.

+90 533 246 61 34 numaralı telefonumuzdan bizden psikososyal destek isteyen Azerbeycan ve Ermenistan vatandaşlarına ücretsiz hizmet vermeye başlayacağız.

Bu vesile ile dünyanın hiçbir yerinde savaş olmamasını temenni ediyoruz. Olacaksa bile sivillerin zarar görmemesi için tüm insanların sorumluluk taşıdığını, bunu gelecek nesillere karşı bir borç olarak gördüğümüzü paylaşıyoruz.

Ruh Sağlığı Derneği