DEPREMZEDELERE İKİNCİL TRAVMA YAPMAYA KİMSENİN HAKKI YOK!
Ruh Sağlığı Derneği olarak kuruluş amacımız “toplum ruh sağlığını güçlendirmektir. Toplum ruh sağlığı ilgilendiren konularda kamuoyunu her zaman bilgilendirmeyi kendimizin varlık borcu olarak bildik. 6 şubat depreminde 4000’nin üzerinde gönüllü meslektaşımızla depremzede vatandaşlarımıza yönelik ücretsiz psikososyal destek hizmeti verdik ve vermeye devam ediyoruz (www.ruhsagligidernegi.org/6subat).
14 Mayıs tarihinde ülkemizde gerçekleşen 13. Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçiminde kampanya süresi boyunca kullanılan dil maalesef vatandaşlarımızla liderlerimizin hürmet bağını incitmiştir. Bugün 15 Mayısta seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte üzülerek görüyoruzki bu seçim sürecindeki kutuplaşma hala sona ermemiştir. Hala kırıcı, yaralayıcı sözler devam etmektedir. Gerçek dışı bilgilerle yanıltılan insanların aldatılması onların dünyalarında neleri tetikler bilemeyiz, yalanlara umut bağlayan gençlerimiz yaşadıkları hayal kırıklığı sebebiyle mektup bırakıp siyaseti işaret ederek intihar etmektedir. Bu durumda hayata tutunmakta zorlanan gençlerimizi İ.M.D.A.T. İntiharla Mücadelede Danışmanlık Ağına Tutun projemizden (imdat.ruhsagligidernegi.org) ücretsiz destek almaya davet ediyoruz.
DEPREMZEDELERE İKİNCİL TRAVMA YAPMAYA KİMSENİN HAKKI YOK!
Maalesef deprem bölgelerindeki seçim sonuçlarını değerlendiren bir hayli kalabalık bir kitle sosyal medya mecralarında “#acıma” “#yazıklarolsun” “#depremzedeler” “#cahil” başlığıyla akla hayale gelmez laflarla; depremin fiziki ve psikolojik yaralarını saramamış, travmalarıyla boğuşan, ölüm ile hayat arasında ince bir çizgide nefes almaya çalışan, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan, iyi hissetmeleri için bir çok psikososyal destek alan, acılı yaslı kayıp yaşamış depremzedelerimiz için hakarete varan maksadı anlaşılamayan paylaşımlar yapmaktadır. Halkı kin ve düşmanlığa sevk eden bu acımasız paylaşımlara derhal savcılık müdehale etmeli, depremzede vatandaşlarımızın ruh ve beden sağlığını olumsuz etkileyecek bu duruma son vermelidir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, AFAD, BTK ve TBB ortak bir koordinasyonla ahlaksız ve zararlı paylaşımlara karşı nöbetçi mahkemelerde ivedilikle dava açılmasını sağlamalıdır.
Bugüne kadar depremzedelere psikososyal destek vermiş ruh sağlığı branşlarındaki meslektaşlarımızın üye olduğu sivil toplum kuruluşları ortak açıklama yaparak depremzedelerin siyasete malzeme edilmesi ve tahkir edilmesinin önüne geçilmesi için açıklama yapmalıdır. Böylece emekleri de zayi olmasın. İnsan onuru ayaklar altına alınmasın.
Basın açıklamasından sonra söz alan Ruh Sağlığı Derneği Genel Başkanı Dr. Ömer Akgül; “şok içindeyiz, depremzedelere ikincil travma yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yok, bu tarihte görülmemiş bir başa kakmadır. Depremzedeler bunu haketmediler. Herkesin siyasi tercihine, millet iradesine saygı duymak, demokrasi anlayışı bu mu? Hani ayrımcılık yoktu? Biz düşman askerini tedavi eden bir medeniyetin evlatlarıyız, yaptığımız iyiliği yüze vurmak bir yana, kimseler bilmesin diye sadakataşları koymuşuz, sağ elimizin verdiğini sol elimiz bilmesin demişiz. Ne zaman koptuk kültürümüzden bu kadar, ne zaman uzaklaştık aslımızdan özümüzden? Bu neyin intikamı? Yurtdışından enkaz kaldırmaya gelenler acaba sizinle aynı hakaretleri yaptılar mı? Kurtarma çalışmaları esnasında bile enkaz altından kendi partililerini kurtarıyorlar, yardımları kendi partililerine yapıyorlar vb bir çok tezviratlarla toplumu yanlış bilgilendiren insanlar bugün hakaret ediyorlar. Bu aşağılamadan ve hakaretlerden mağdur olan depremzedelerimize ücretsiz psikolojik destek vermek üzere tüm gönüllülerimiz hazır. Bununla birlikte bu acımasız davranışları sergileyenlere de ücretsiz rehabilitasyon hizmeti vermeye hazırız. Onlar da bu vatanın evladı. Hepimizi birbirimize lazımız. Yeniden büyük Türkiye için artık seçimi bırakıp, özümüze dönmeliyiz” dedi.
Ruh Sağlığı Derneği Psyflix.com.tr Psikososyal destek bilgi işlem yöneticisi Klinik Psikolog Aziz Koç ise; “Kahramanmaraş’lıyım, depremin ilk anlarından itibaren İstanbul’dan bölgeye intikal eden gönüllü ekiplerdenim. Bugüne kadar bölgeden ayrılmadan psikososyal desek hizmeti veriyorum. Depremin etkilediği bölgede yaşayan insanlar, deprem sırasında büyük bir korku, panik ve travma yaşamaktadır. Ayrıca, deprem sonucu hayatını kaybedenlerin olduğunu bilmek, derin bir üzüntü ve yas süreci yaşatmaktadır. Ancak bir kişinin siyasi görüşü kendi görüşüyle uyuşmuyorsa, bu kişilere siyasal mobbing, kin ve nefret söylemi gibi olumsuz davranışlar sergilemek, hem söyleyen kişinin hem de hedef alınan kişinin psikolojik sağlığını olumsuz etkilemektedir. Depremin siyasi bir malzeme olarak kullanılması, toplumda kutuplaşmayı derinleştirmekte ve huzursuzluğa yol açmaktadır. Bu durum, depremzedelerin zaten zorlu bir süreçten geçtikleri dönemde, psikolojik olarak daha da zorlanmalarına neden olmaktadır. Depremin asıl önemli olduğu nokta, insanların hayatını ve sağlığını etkileyen bir doğal afet olduğudur. Bu sebeple, depremin bir siyasi malzeme olmadığını vurgulamak ve halka bunu açıklamak önemlidir. Siyasi görüşlerimiz farklı olsa bile, bir felaket durumunda dayanışma, empati ve destek ruhuyla hareket etmek, toplumun ruh sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.
Depremzedelere yönelik psikososyal destek verecek psikologlara yönelik “Terapötik teknikler eğitimi” veren gönüllü ve Ruh Sağlığı Derneği yönetim kurulu üyesi, Kim Psikoloji ve Üç Nokta Psikoloji’nin kurucusu Klinik Psikolog Enise Akgül “iyilik karşılık bekleyerek yapılırsa tefecilik olur. Yardım etmek güçlünün zayıfa, zenginin fakire, üstün asta yönelik yapmış olduğu bir iyilik eylemi değildir. Yardım etmek kişinin kendine yönelik bir iyilik eylemidir. Bu kırıcı acıtıcı ifadeler en çok bu sözleri sarfeden kişileri yaralar. Bir an önce dayanışma günlerine geri dönülmesi gerekmektedir” dedi.
Ruh Sağlığı Derneği Üyesi Psikososyal destek birimi gönüllüsü Psikolog Duygu Şifa Oflaz ise; “Hatay’lıyım, Ailem Hatay’da depreme yakalandı. İstanbul’dan psikosoyal destek için yüzyüze ve online gönüllü olarak görev aldım. Bizim iyileştirmeye çalıştığımız depremzedelere yapılan bu hakaretleri kendimize yapılmış gibi sayıyoruz” dedi.
Depremzedelere yönelik psikososyal destek verecek psikologlara yönelik “Psikolojik ilk yardım” ve “TSSB eğitimi” veren gönüllü Dr. Mert Akcanbaş “ikincil travmatik yaralanmalar fiziki yaralanmalardan daha derin ve tesirlidir” dedi.
Ruh Sağlığı Derneği Üyesi İMDAT Kütahya Gönüllüsü Psikolog Perihan Açıkgöz; “depremi öğrenir öğrenmez, Kütahyada olmama rağmen, online kanallardan gönüllü olarak psikososyal destek çalışmalarına başladım. Telefon, bilgisayar üzerinden, birçok depremzede ile görüştüm. Gece hala ayakta olduğumu ve telefonun bilgisayarın başında ve mesajlarına cevap veriyor olduğumu gören depremzede kardeşlerimiz yanımızda olduğunuzu bilmek dahi bizi çok rahatlatıyor demişlerdi. Bazen psikososyal destek yanınızdayım demektir. Biz yine tüm kardeşlerimizin yanındayız. Ayrıştırıcı, hakaret ve nefret söylemleri asla kabul edilemez. Bu tür sözler zedeleyici, öfke oluşturan ve kutuplaşmaya yönlendiren sözlerdir. Ruh sağlığı alanında çalışan hiçbir meslektaşımızın bu söylemleri kabul edebileceğini düşünmüyorum” dedi.
Depremzedelere yönelik psikososyal destek verecek psikologlara yönelik “Ölüm ve yas terapisi eğitimi” ve “Psikolojik sağlamlık eğitimi” veren gönüllü Dr. Hakan Ertufan ise; “Seçim sonrası deprem bölgesindeki seçmenlere yönelik lanet ve beddua içerikli mesajları üzülerek okudum. Farklı düşünen diğer vatandaşlarımızın ölmesini, başkalarına daha büyük felaketler gelmesini istemek biz bilincimize, birlikteliğimize zarar verir. Kutuplaşmamızı, bölünmemizi, birbirimize düşmemizi isteyen iç dış kimler varsa sadece onların çıkarıma yarar. Hakaret ve lanete uğrayan kitlenin de bu tavırla düşüncelerini değiştirmesi psikoloji ve sosyoloji bilimlerine göre mümkün olmayacağına göre böyle bir yaklaşım ancak kaybet kaybet üretir. 2. Turda kim kazanırsa kazansın biz bütünümüzün seçimi kazanamayan yarısının aklı selim, demokratik olgunluk ve saygı ile davranmasını temenni ediyorum. Seçimi kaybetmek bir süreçtir ama vatandaşlarımız arasındaki bağ, demokrasi ve cumhuriyet anlayışı, vatan bütünlüğümüz esastır amaçtır; amacı kaybetmemek dileklerimle” dedi.
Son olarak söz alan dernek başkanı Dr. Ömer Akgül; “aşağıda örnekleriniz gördüğünüz bu paylaşımların sonlanması için tüm ajansları, sağlık haber muhabirlerini, siyasi parti temsilcilerini bu toplantıya davet ettik. İlgili tüm kamu kurumlarını ve STK’ları davet ettik. İstanbul’dan milletvekili olmuş sağlık çalışanları da aramızda. Bu ahlaksızlığı hep birlikte durdurup yeniden büyük Türkiye olacağız” dedi.
Ruh Sağlığı ile ilgili haber ve basın açıklamalarımızı paylaştığımı sağlık muhabirleri WpGrubumuza aşağıdaki linke tıklayarak dahil olabilirsiniz (sadece basın mensupları içindir: https://chat.whatsapp.com/ElRZ6jqYmSyGN5hEWQYYWb)
https://www.haberler.com/guncel/ruh-sagligi-dernegi-secim-sonrasi-depremzedelere-15914538-haberi/
