Çocukların medyatikleştirilmesi hakkında basın açıklaması

Ruh Sağlığı Derneği-İstanbul

Ruh Sağlığı Derneği Atakan ile ilgili yapılan haberlerle ilgili basın açıklaması yaparak toplu ruh sağlığını korumak ve güçlendirmek için herkesin üzerine düşen sorumlulukları bir kez daha hatırlattı.

Her insanın doğuştan getirdiği fıtri özelliklerle, çevresinden kazandığı deneyimleri sayesinde oluşturduğu kendine özgü bir gelişim süreci vardır. Her insanın güçlü ve zayıf olduğu farklı özelliklere sahip olması çok normal bir şeydir. Bir insanın toplum ortalama yakın tutum ve davranışlara sahip olması normalliğin en önemli göstergelerindendir. Toplum ortalamasının üstünde veya altında olan durumlarda ise normal dışı anormallikten söz edebiliriz. Bazı anormallikler avantajlıyken bazı anormallikler dezavantajlıdır. Bu kişiye zaman vb diğer faktörlere göre farklılık gösterebilir. Dolayısıyla bir insandan bahsederken ruh sağlığı açısından dikkat etmemiz gereken birden çok faktörden bahsediyoruz, çünkü ruh sağlığı ve psikolojide alanında hiçbir sonuç tek bir nedenle açıklanamayacağı gibi, bir sebep de birden çok şeye etki edebilir. Bireysel ve toplumsal ruh sağlığı ile ilgili tüm haberler en üst düzey özen ve hassasiyetin gösterilmesi gereken en önemli konuların başında gelmektedir.

Etkileşimin çok hızlı olduğu teknoloji çağında kişi ve kişiler hakkında bilgilere ve yargılara ulaşırken bilgi kaynağının doğruluğunu tespit etmeli ve söylenmesi gerekeni konunun ihtisas sahibi uzmanına bırakmalıyız. Son günlerde çocukların medyatikleştirilmesi hakkında çıkan haberler doğrultusunda Ruh Sağlığı Derneği olarak bu konunun doğru kaynaklar ve değerlendirmeler üzerinden açıklığa kavuşmasını özellikle bir çocuğun ruh sağlığı hususunda önemli buluyoruz. Öncelikle üstün yetenekli tanısının koyulabilmesi ruh sağlığı uzmanlarının yetkisinde olacağından bir çocuk hakkında birkaç haber ve sosyal medya paylaşımları, konuşma üslubu, ilgi alanı ve davranışlarına indirgenerek, bu yargıya varmak kesinlikle yanlıştır. On yaşında gelişim döneminde olan bir çocuğu bu hikâye ve tanı ile göz önünde tutmak ve medyatik hale getirmek henüz oyun çağında olan bir çocuğun travmatik sonuçları olacak bir tehlikeye sebep olabilir. Ruh Sağlığı Derneği olarak medyayı ve sosyal medya kullanıcılarını bu konuda hassasiyete davet ediyoruz.

Ruh sağlığı derneği genel başkanı Dr. Öğretim üyesi Ömer Akgül medyanın çocuk ve toplum ruh sağlığını gözetmeye daha fazla önem vermesini tavsiye ederek şu öneride bulundu: maalesef yetişkin olup çocuk gibi davranan, çocuk olup yetişkin gibi davranın örneklerin popüler hale gelmesi eşitler arasındaki ilişkiyi zedelediği için özellikle kişilik gelişimi döneminde kritik süreçte olan çocuk ve gençler için ve onlardan rol model esinlenen diğer çocuk ve gençler için risk oluşturmaktadır.

Ruh Sağlığı Derneği adına söz alan sosyolog Dilara Boynukalın bu konunun psikolojik ve sosyal boyutlarının eşzamanlı değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Üstün yetenekli etiketi ile henüz oyun çağında olan bir çocuğun davranışlarına olumsuz yönde bir ahlaki değer atfetmek çocuğun sosyalizasyonuna zarar vereceği gibi, yaşadığı çevre ve bulunduğu toplumda uğrayacağı ötekileştirme kendine yabancılaşmasına sebep olabilir. Yetişkinlerin bakımına muhtaç olan yaş grubu ve kişiler hakkında, bir uzman tanısı olsun ya da olmasın medyada çeşitli haberler yapmak ve yargıda bulunmak söz konusu çocukların ruh sağlığını tehlikeye atmaktadır.

Bahsi geçen çocuğumuzun 10 yaşında ve kendini aradığı bir dönemin başlangıcında olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca üstün yetenekli olması varsayımına dayanarak ve öğrenim gördüğü okulun yeterliliği açısından özel eğitim uzmanı Aslı Şen şunları dile getirmektedir ‘’Her çocuk türlü özellikleri, sahip oldukları ve ihtiyaçları açısından kendisini akranlarıyla kıyaslar. Nasıl ki gelişimsel geriliği olan özel eğitim gerektiren çocuklarda yetersizliği olduğu alanlarla ilgili olan yönlerinin çocuğa karşı kullanılmaması, incitici şekilde davranılmaması gerekirse aynı şekilde özel eğitimin alanı olan üstün yetenekli ve zekâlı çocuklarda da aynı hassasiyet gösterilmelidir. Okulların rehberlik servisleri özel eğitim gerektiren her çocuk için ilgililere daha çabuk ulaşabilmeli ve gereken değerlendirme en kısa vadede yapılabilip çocuğun en üst düzeyde fayda sağlayacağı eğitim desteği verilmesi gerekir.

Dernek üyelerinden Psikolojik Danışman Serkan Gürgenci ise, ‘’Bilişsel gelişim de hiyerarşik ilerleme esastır fakat bunun zamanı potansiyel zekânın kapasitesinin üstünlüğüne bağlı olarak ilerler der Piaget. Dolayısıyla yaşı ile somut zekâda olduğunu söylemek hatalı olabilir. Üst düzey felsefi metinler okuyor bu yaşıtlarından önde giden çocukların doğal yönelimidir. Bu durumda normal zekâya sahip akranları ile bir arada olması onu iletişim kurmada zorlar. Kişilerin doğal eğilimleri desteklenmeli, normal kalıplara sokulmaya çalışılmamalı diye düşünüyorum. Üstün nitelikli kişiler bunlar çocukta olsa dünyayı farklı görüyorlar, sıradan olma onlar için anlaşılması güç bir durumdur ve bunu üsluplarında da gösteriyorlar. Bu durumu moral veya etik değerlerle ilişkilendirmemelidir.’’

Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Dr. Ömer Akgül, bu tip durumları medyatik hale getirerek çocuğun ve ailesinin var olan hayat düzenindeki normal seyrini de değiştirmiş olabiliyoruz. Burada bir diğer önemli faktör de çocuğun yetiştiği aile yapısı, bu zamana kadar bu farklılık nasıl ele alındı? Çocuğa karşı çevresinde bulunan yetişkinlerin bu durumdan önce de nasıl davranacaklarını bilemeyip karşısında yetersizliklerini açık etmeleriyle çocuğun ruh hali bozabilir. Burada uygun olmayan davranış biçimlerinin çocuktan önce yetişkine ait olduğunu dile getirdi. Ve karşımızdaki çocuk da olsa yetişkin de olsa kişiye yönelik eleştiri getirmeden olması gerekeni ifade etmek gerekir. Bu gibi durumlarda üstün yetenekli ya da değil çocuğun medyatikleştirilmeden doğru uzmana yönlendirilmesi hassas bir konudur.

Dernek adına son olarak; “gençler bizim geleceğimizdir, normal ve normal dışı gelişim gösteren tüm bu unsurlar geleceğimizi şekillendirmede önemli birer faktördür. Bir insanı değerlendirirken özellikle ruh sağlığı alanında daha özenli ve dikkatli cümleler kurmalı, uzmanların bilimsel açıklamalarına dikkat etmeli, bahse geçen kişilerin ve ondan etkilenecek kitlelerin ruh sağlığı düşünülmeli, bir insanın sadece bir özelliği üzerinden değerlendirme yapılmamalı bu tür konularda pedagojik içerik desteği alınmalıdır. Basın mensupları bu tür haberleri yaparken pedagojik içerik editörlerinden onay almaları toplum ruh sağlığının gelişimi açısından çok önemlidir” açıklaması yapıldı.

Ruh Sağlığı ve Psikoloji haberleri için medya iletişim grubumuza dahil olabilirsiniz https://chat.whatsapp.com/ElRZ6jqYmSyGN5hEWQYYWb